Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Merve NAVRUZ
Köşe Yazarı
Merve NAVRUZ
 

BİR PAPATYA BİR BAYRAM

Bayram sabahları, takvimden değil, kalpten okunur. Saat çalmadan uyanılır o sabah; çocukların içi kıpır kıpır, büyüklerin gözlerinde usulca duran eski bayramların gölgesi vardır. Camdan sokağa bakıldığında, henüz gün doğmadan yıkanmış kaldırımlar, temizlenmiş kapı önleri, içten içe yaklaşan bir telaşın, bir sevinç dalgasının habercisidir. Ama bazen… O telaşın ortasında gözle görülmeyen bir eksiklik, tarif edilemeyen bir boşluk da dolaşır. İşte tam o anda aklıma hep aynı şey gelir: dalından koparılmış bir papatya.Bir papatyayı koparmak kolaydır. Elini uzatır, yumuşak sapından tutar ve bir çırpıda alırsın. Güzelliği avuç içini ısıtır. Ama o güzellik, kökünden kopmuş olmanın bedelini kısa sürede öder. Önce rengi solar, sonra yaprakları düşer, en sonunda başını eğer. Oysa dalında kalsaydı, bir bahar boyunca güneşe bakacaktı. Rüzgârla salınacak, arılara ev sahipliği yapacak, toprağın şefkatiyle beslenecekti. Bayramlarda hissettiğimiz o eksiklik de biraz böyle. Sevdiklerimizden, geçmişimizden, aidiyet duygumuzdan koparılmışız gibi. Birbirimize çok yakınken bile uzak durmayı öğrenmişiz. Kapıları çalan çocukların heyecanı, yaşlıların buruk tebessümü, içimizde tam da anlatamadığımız bir boşlukla çarpışıyor. Kalabalıklar içinde yalnızlık, şeker tadında bir hüznü getiriyor beraberinde. Bu yıl bayram sabahı sokağa çıktığımda, kapı önünde tek başına oturan yaşlı bir kadını gördüm. Elinde bir mendil, dizlerinin üzerinde sararmış bir papatya demeti vardı. Göz göze geldiğimizde, “Oğlum severdi, her bayram gelince bir demet toplardı. Bu yıl kendim topladım,” dedi. O an, yılların içinden fırlayıp gelen bir cümle gibi çarptı beni. “Dalından koparılmış bir papatya gibi, ama kokusu hâlâ onun gibi,” diye ekledi sessizce.İşte o an anladım ki bayramlar, sadece kalabalık sofralar, yeni alınmış kıyafetler, şeker ve kahve değildir. Bayramlar, hatırlamak ve hatırlanmak için vardır. Arayan bir telefon, çalan bir kapı, sessizce bırakılan bir demet çiçektir bayram. Ve bazen en çok ihtiyaç duyulan şey, sadece küçük bir merhabadır. Bugün, bir papatyayı dalından koparmadan sevin. Bir büyüğünüzün elini öpün, arayıp sormadığınız dostunuza bir mesaj gönderin. Geçmişin kırgınlıklarını toprağa gömün; çünkü bayram, affetmenin mevsimidir. Dalından koparılmış hayatlara yeniden tutunma çabasıdır. Sessizce solan ama yeniden filiz vermeyi bekleyen gönüllerin çağrısıdır.Belki bir papatya ömrü kadar kısa bayram günleri… Ama içinde sonsuzluğu taşıyabilecek kadar derin. Hepimize, köklerimizle buluşabildiğimiz, yüzümüzü gökyüzüne dönebildiğimiz, papatyalar gibi tertemiz bayramlar dilerim..
Ekleme Tarihi: 10 June 2025 - Tuesday

BİR PAPATYA BİR BAYRAM

Bayram sabahları, takvimden değil, kalpten okunur. Saat çalmadan uyanılır o sabah; çocukların içi kıpır kıpır, büyüklerin gözlerinde usulca duran eski bayramların gölgesi vardır. Camdan sokağa bakıldığında, henüz gün doğmadan yıkanmış kaldırımlar, temizlenmiş kapı önleri, içten içe yaklaşan bir telaşın, bir sevinç dalgasının habercisidir.

Ama bazen… O telaşın ortasında gözle görülmeyen bir eksiklik, tarif edilemeyen bir boşluk da dolaşır. İşte tam o anda aklıma hep aynı şey gelir: dalından koparılmış bir papatya.Bir papatyayı koparmak kolaydır. Elini uzatır, yumuşak sapından tutar ve bir çırpıda alırsın. Güzelliği avuç içini ısıtır. Ama o güzellik, kökünden kopmuş olmanın bedelini kısa sürede öder. Önce rengi solar, sonra yaprakları düşer, en sonunda başını eğer. Oysa dalında kalsaydı, bir bahar boyunca güneşe bakacaktı. Rüzgârla salınacak, arılara ev sahipliği yapacak, toprağın şefkatiyle beslenecekti.

Bayramlarda hissettiğimiz o eksiklik de biraz böyle. Sevdiklerimizden, geçmişimizden, aidiyet duygumuzdan koparılmışız gibi. Birbirimize çok yakınken bile uzak durmayı öğrenmişiz. Kapıları çalan çocukların heyecanı, yaşlıların buruk tebessümü, içimizde tam da anlatamadığımız bir boşlukla çarpışıyor. Kalabalıklar içinde yalnızlık, şeker tadında bir hüznü getiriyor beraberinde.

Bu yıl bayram sabahı sokağa çıktığımda, kapı önünde tek başına oturan yaşlı bir kadını gördüm. Elinde bir mendil, dizlerinin üzerinde sararmış bir papatya demeti vardı. Göz göze geldiğimizde, “Oğlum severdi, her bayram gelince bir demet toplardı. Bu yıl kendim topladım,” dedi. O an, yılların içinden fırlayıp gelen bir cümle gibi çarptı beni. “Dalından koparılmış bir papatya gibi, ama kokusu hâlâ onun gibi,” diye ekledi sessizce.İşte o an anladım ki bayramlar, sadece kalabalık sofralar, yeni alınmış kıyafetler, şeker ve kahve değildir. Bayramlar, hatırlamak ve hatırlanmak için vardır. Arayan bir telefon, çalan bir kapı, sessizce bırakılan bir demet çiçektir bayram. Ve bazen en çok ihtiyaç duyulan şey, sadece küçük bir merhabadır.

Bugün, bir papatyayı dalından koparmadan sevin. Bir büyüğünüzün elini öpün, arayıp sormadığınız dostunuza bir mesaj gönderin. Geçmişin kırgınlıklarını toprağa gömün; çünkü bayram, affetmenin mevsimidir. Dalından koparılmış hayatlara yeniden tutunma çabasıdır. Sessizce solan ama yeniden filiz vermeyi bekleyen gönüllerin çağrısıdır.Belki bir papatya ömrü kadar kısa bayram günleri… Ama içinde sonsuzluğu taşıyabilecek kadar derin.

Hepimize, köklerimizle buluşabildiğimiz, yüzümüzü gökyüzüne dönebildiğimiz, papatyalar gibi tertemiz bayramlar dilerim..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Asena
(10.06.2025 20:27 - #648)
Ayyyy çok çok güzel bir yazı olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Bahar
(10.06.2025 22:39 - #649)
Şöyle güzel yazılara Bi de arka fon müziği verseniz ne iyi olurdu
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember