Bir yıl daha geride kalırken, Seydişehir’de her şehir gibi yaşananların muhasebesini yapma, eksikleri görme ve yeni yıla dair umutlarını tazeleme noktasında duruyor. Yıl sonları; yalnızca takvim yapraklarının değiştiği değil, aynı zamanda toplumların kendileriyle yüzleştiği, beklentilerini yeniden şekillendirdiği önemli zamanlardır. Seydişehir açısından geride kalan yıl, kazanımların olduğu kadar çözüm bekleyen sorunların da açıkça görüldüğü bir dönem olarak hafızalarda yer aldı. Şehrin sosyal ve kültürel yaşamına baktığımızda, yıl boyunca gerçekleştirilen etkinliklerin Seydişehir’in dinamizmini koruduğunu söylemek mümkün. Eğitim kurumlarında düzenlenen akademik, kültürel ve sportif faaliyetler; kurumların yürüttüğü ortak projeler, şehirde toplumsal hareketliliği canlı tuttu. Özellikle eğitim alanında yapılan çalışmalar, öğretmen ve öğrencileri merkeze alan programlar, Seydişehir’in geleceği adına en güçlü umut kaynaklarından biri olmaya devam ediyor. Çünkü bir şehrin yarınları, bugünden eğitime verdiği değerle şekillenir. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da göz ardı edilemeyecek eksikler ve beklentiler vardı. Şehrin özellikle kırsal mahallelerdeki altyapı sorunları, bazı mahallelerde devam eden düzenleme ihtiyaçları, istihdam ve ekonomik hareketlilik konuları, vatandaşların sıkça dile getirdiği başlıklar arasında yer aldı. Özellikle gençlerin iş, sosyal alan ve gelecek beklentileri, üzerinde daha cesur ve kararlı adımlar atılması gereken bir alan olarak dikkat çekiyor. Genç nüfusunu başka şehirlerde aramak zorunda bırakan değil, onlara kendi memleketinde umut vadeden bir Seydişehir, gerçek anlamda güçlü bir şehir olacaktır. Yerel yönetimler açısından bakıldığında ise geride kalan yıl, iletişimin ve şeffaflığın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Yapılan her hizmetin, alınan her kararın vatandaşta bir karşılığı vardır. Bu karşılık, çoğu zaman asfaltın kalınlığından ya da binanın büyüklüğünden çok, niyetin samimiyetiyle ölçülür. İstişare kültürünün güçlenmesi, ortak akılla hareket edilmesi ve toplumun tüm kesimlerinin sürece dâhil edilmesi, Seydişehir’in potansiyelini ortaya çıkaracak en önemli anahtarlardan biridir. 2025 yılı ise Seydişehir için yalnızca yeni bir takvim yılı değil; kurumsal ve siyasal anlamda da belirgin değişimlerin yaşandığı bir dönem oldu. İlçemize atanan yeni Kaymakamımız Mustafa Hami Kıyıcı, kamu yönetiminde yeni bir dönemin kapısını aralarken; Belediye Başkanımız Hasan Ustaoğlu’nun CHP’den Ak Parti’ye geçişi yerel siyasette önemli bir kırılma noktası olarak kayda geçti. Elbette bu gelişmeler, basit birer görev veya parti değişikliği olarak görülmemeli. Elbette bu başlıkların her biri, kendi içinde ayrı ayrı ele alınmayı, detaylı şekilde tartışılmayı hak ediyor. Ancak yıl sonu değerlendirmesi yaparken isimlerden çok ortaya konulan iradeye, alınan kararlara ve bu kararların sahaya nasıl yansıdığına bakmak zorundayız. Vatandaş için önemli olan; siyasi rozetlerden ziyade, hayatına dokunan hizmetlerdir. Yolun, parkın, sosyal alanın, istihdamın, adalet duygusunun güçlenip güçlenmediğidir. Çünkü makamlar geçicidir, şehirde bırakılan izler ise kalıcıdır. Seydişehir artık günü kurtaran polemiklerin değil, geleceği planlayan cesur adımların konuşulduğu bir ilçe olmak zorundadır. Değişim; ancak somut hizmetle, açık iletişimle ve kararlı bir yönetim anlayışıyla anlam kazanır. Aksi hâlde değişim, sadece tabelalarda ve konuşmalarda kalan bir kelimeden ibaret olur. Bu nedenle yeni yıla girerken beklentilerimizi yüksek tutmak kadar, yapılanları takip etmek ve gerektiğinde sorgulamak da bir vatandaşlık görevidir. Yıl sonu değerlendirmeleri, eleştirmek için değil; ders çıkarmak, yön belirlemek ve umutları diri tutmak içindir. Seydişehir, sahip olduğu insan kaynağı, kültürel birikimi ve potansiyeliyle yeni yılda da gelişmeye ve güzelleşmeye aday bir şehir. Yeni yılın; Seydişehir’e sağlık, huzur, bereket ve en önemlisi ortak akıl getirmesi dileğiyle…