İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

ÖNLENEBİLİR HER ÖLÜM CİNAYETTİR

Önlenebilir ölümleri engellemek devletin anayasal görevidir. Sadece ölüm de değil, toplum sağlığının tesisi, hastalıkların tedavisinden evvel, bulaşmanın ve hastalıkların yayılmasının önlemek ile sağlanır. Sürekli dile getirildiği halde görmezden gelinen, masum bir çocuğun yaşadığı fiziksel saldırı neticesinde ara sıra gündeme geldiği halde, etraflıca konuşup, çözüm üretilmeden kapatılan başıboş köpek meselesi, önlenebilir ölümlerin ve toplum sağlığının tesisi önünde öylece durmaktadır. Psikolojik olarak sorunlu, romantik ve irrasyonel bir avuç sosyopatın, mama lobisinin finansörlüğünde yürüttüğü kara propaganda sonucunda, istilacı ve yüksek popülasyonlu, doğaya ait olmayan(tamamen evcil) bir türün lehine, insanların ve yaban hayatının aleyhine pozisyonlar alındı. Vicdan sahibi birçok normal vatandaş bu propagandaya kandı ve kanmaya devam ediyor. İcra makamında olanlar ise ya propagandaya aldandı ya kişisel itibar kaygısı güttü, ya da bu güruhtan korktu ve harekete geçmedi. Bu kadar can kaybetmişken, toplum sağlığı yüksek derecede zoonoz hastalıklar riski yaşarken, çevreye ve yaban hayatına büyük bir tehdit olduğu uzmanları tarafından dile getirilirken, bir yerde manyağın birisi vahşice kedi öldürdü diye günlerce haber yapılıyor. Karabaş, akbaş, sokak canı, pati dost evresini geçeli çok oldu. Başka bir memeli tür olan, yavrusunu emziren, duyguları ve acı hissi en az köpek kadar olan farelerin bertarafı için devletimiz tarafından desteklemeler ve çağrılar yapılırken, hangi inancın ögesi olduğu belli olmayan başıboş köpek tapıcılığı bizi ortaçağ karanlığına sürüklüyor. İtperestlerin engizisyon mahkemesinden korkanlar, halk namına en ufak bir çözüm ihtimalinden bahsedecek bile olsa, öncelikle yarım saat ne kadar hayvan sevdiğini, çocukken köpeği olduğunu falan anlatmak zorunda kalıyor. Söze böyle girince, çözüme yönelik bir girişim de mümkün olmuyor. Sahipli köpeklere yasak olan bu başıboşluk, konu sahipsiz köpekler olunca kara propagandaya, vicdan sömürüsüne, bir fetiş ögesine ve nihayetinde engizisyon mahkemesine dönüyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre; - Devletimizin “bireysel ve toplumsal refahı, huzuru ve mutluluğu sağlama” görevi vardır. - Birey olarak her bir vatandaşın; “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı” vardır. Vatandaşların “vücut bütünlüğüne dokunulamaz” - Kimin finanse ettiği belli olmayan, 10 Milyon köpek ile 85 milyon insanı bir arada kontrolsüz şekilde yaşatma deneyi; “vatandaşı rızası dışında bilimsel deneylere tabi tutulamaz” ilkesine aykırı. - Hayvanların yaşam alanını işgal ettik saçmalığı ve köpeklerin doğal yaşam alanı yalanları yüzünden, evine, işine, okuluna, camisine gitmeye korkan vatandaşların hakkı olan “seyahat özgürlüğüne sahip olma ve bunun engellenemez” olduğu ilkesine aykırı. - “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” hem devletin hem de vatandaşların görevidir. Hatta devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamalı. Hastalık yuvası olan gecekondu köpek kulübeleri koymak, sokaklara yem ve atık gıda dökerek çevreyi kirletmek, köpeği başıboş bırakarak her yere dışkılamasına sebep olarak her tür hastalığa davet çıkarmak anayasal hak ihlalidir ve yapılamaz. - Devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alması, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alması ve yaşlıları koruması gerekir. Öyle ki toplumun en zayıf halkası olan bu gruplara özel tedbir aldığı zaman, bunun eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı da anayasamızda yazıyor. Bu gruplar köpeklerden en çok zarar gören gruplarken, hangi akıl nasıl bir gerekçe öne sürerek köpeklerin hala sokaklarda başıboş kalmasını açıklayabilir? - Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanları korumak devletin görevidir. Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların tahribini önlemelidir. Devlet, hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi için gereken tedbirleri almalıdır. Tarım arazilerinin köpek dışkılarıyla kirlenmesini ve insana köpek kisti geçişi için ortam hazırlaması, besi hayvanlarının köpek dışkısı bulaşan otları yemesinden dolayı listeriöz hastalığına bağlı telef olması, köpeklerin ahırlara kümeslere dalıp besi hayvanlarını parçalayarak telef etmesi anayasal hak ihlalidir. Köpek tarih boyunca hiçbir ülkede, hiçbir zaman başıboş bırakılmamıştır. Başıboş bırakılan kısmi yerlerde ise insan hakları ihlallerine yol açmış, yapılan yanlıştan hızla dönülmüştür. Ülkemizde tam 20 yıldır ısrar edilen sahipsiz köpeğin başıboşluğu artık mevzuat değişimiyle sonlanmalı, SIFIR başıboş köpek politikasına geçilmelidir. Devletimizin anayasal haklarımızın ihlalini ivedilikle sonlandıracağına inanıyoruz.   Esen kalın…
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2024 - Perşembe

ÖNLENEBİLİR HER ÖLÜM CİNAYETTİR

Önlenebilir ölümleri engellemek devletin anayasal görevidir. Sadece ölüm de değil, toplum sağlığının tesisi, hastalıkların tedavisinden evvel, bulaşmanın ve hastalıkların yayılmasının önlemek ile sağlanır.

Sürekli dile getirildiği halde görmezden gelinen, masum bir çocuğun yaşadığı fiziksel saldırı neticesinde ara sıra gündeme geldiği halde, etraflıca konuşup, çözüm üretilmeden kapatılan başıboş köpek meselesi, önlenebilir ölümlerin ve toplum sağlığının tesisi önünde öylece durmaktadır.

Psikolojik olarak sorunlu, romantik ve irrasyonel bir avuç sosyopatın, mama lobisinin finansörlüğünde yürüttüğü kara propaganda sonucunda, istilacı ve yüksek popülasyonlu, doğaya ait olmayan(tamamen evcil) bir türün lehine, insanların ve yaban hayatının aleyhine pozisyonlar alındı. Vicdan sahibi birçok normal vatandaş bu propagandaya kandı ve kanmaya devam ediyor. İcra makamında olanlar ise ya propagandaya aldandı ya kişisel itibar kaygısı güttü, ya da bu güruhtan korktu ve harekete geçmedi.

Bu kadar can kaybetmişken, toplum sağlığı yüksek derecede zoonoz hastalıklar riski yaşarken, çevreye ve yaban hayatına büyük bir tehdit olduğu uzmanları tarafından dile getirilirken, bir yerde manyağın birisi vahşice kedi öldürdü diye günlerce haber yapılıyor.

Karabaş, akbaş, sokak canı, pati dost evresini geçeli çok oldu. Başka bir memeli tür olan, yavrusunu emziren, duyguları ve acı hissi en az köpek kadar olan farelerin bertarafı için devletimiz tarafından desteklemeler ve çağrılar yapılırken, hangi inancın ögesi olduğu belli olmayan başıboş köpek tapıcılığı bizi ortaçağ karanlığına sürüklüyor.

İtperestlerin engizisyon mahkemesinden korkanlar, halk namına en ufak bir çözüm ihtimalinden bahsedecek bile olsa, öncelikle yarım saat ne kadar hayvan sevdiğini, çocukken köpeği olduğunu falan anlatmak zorunda kalıyor. Söze böyle girince, çözüme yönelik bir girişim de mümkün olmuyor.

Sahipli köpeklere yasak olan bu başıboşluk, konu sahipsiz köpekler olunca kara propagandaya, vicdan sömürüsüne, bir fetiş ögesine ve nihayetinde engizisyon mahkemesine dönüyor.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre;

- Devletimizin “bireysel ve toplumsal refahı, huzuru ve mutluluğu sağlama” görevi vardır.

- Birey olarak her bir vatandaşın; “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı” vardır. Vatandaşların “vücut bütünlüğüne dokunulamaz”

- Kimin finanse ettiği belli olmayan, 10 Milyon köpek ile 85 milyon insanı bir arada kontrolsüz şekilde yaşatma deneyi; “vatandaşı rızası dışında bilimsel deneylere tabi tutulamaz” ilkesine aykırı.

- Hayvanların yaşam alanını işgal ettik saçmalığı ve köpeklerin doğal yaşam alanı yalanları yüzünden, evine, işine, okuluna, camisine gitmeye korkan vatandaşların hakkı olan “seyahat özgürlüğüne sahip olma ve bunun engellenemez” olduğu ilkesine aykırı.

- “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” hem devletin hem de vatandaşların görevidir. Hatta devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamalı. Hastalık yuvası olan gecekondu köpek kulübeleri koymak, sokaklara yem ve atık gıda dökerek çevreyi kirletmek, köpeği başıboş bırakarak her yere dışkılamasına sebep olarak her tür hastalığa davet çıkarmak anayasal hak ihlalidir ve yapılamaz.

- Devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alması, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alması ve

yaşlıları koruması gerekir. Öyle ki toplumun en zayıf halkası olan bu gruplara özel tedbir aldığı zaman, bunun eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı da anayasamızda yazıyor. Bu gruplar köpeklerden en çok zarar gören gruplarken, hangi akıl nasıl bir gerekçe öne sürerek köpeklerin hala sokaklarda başıboş kalmasını açıklayabilir?

- Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanları korumak devletin görevidir. Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların tahribini önlemelidir. Devlet, hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi için gereken tedbirleri almalıdır. Tarım arazilerinin köpek dışkılarıyla kirlenmesini ve insana köpek kisti geçişi için ortam hazırlaması, besi hayvanlarının köpek dışkısı bulaşan otları yemesinden dolayı listeriöz hastalığına bağlı telef olması, köpeklerin ahırlara kümeslere dalıp besi hayvanlarını parçalayarak telef etmesi anayasal hak ihlalidir.

Köpek tarih boyunca hiçbir ülkede, hiçbir zaman başıboş bırakılmamıştır. Başıboş bırakılan kısmi yerlerde ise insan hakları ihlallerine yol açmış, yapılan yanlıştan hızla dönülmüştür. Ülkemizde tam 20 yıldır ısrar edilen sahipsiz köpeğin başıboşluğu artık mevzuat değişimiyle sonlanmalı, SIFIR başıboş köpek politikasına geçilmelidir. Devletimizin anayasal haklarımızın ihlalini ivedilikle sonlandıracağına inanıyoruz.

 

Esen kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
HaYTEK
(22.03.2024 13:39 - #274)
Çok önemli konulara değinmişsiniz ve çok değerli bilgiler. İnşallah bu sorunu da bütün siyasiler çözelim diyor İnşallah cozerler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa
(22.03.2024 13:54 - #276)
Allah razı olsun hocam , Konya Karatay da başibos köpekler yüzünden, bakkala ekmek almaya çocuklarimizi gönderemiyoruz. Çok önemli bir konuya deginmişsiniz. Saygılar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.