Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

DAHA GÜZEL GÜNLERE ERİŞMEK İÇİN VAR MISIN?

Bugün İnsanlığın yaşadığı tüm sıkıntılar ve zorluklar yine insan kaynaklıdır. Yani insanın kendine ettiğini kimse etmez. Yaşanılan tüm bu acı tabloların değişmesi için de, insanların dönüşmesi, gelişmesi gerekir. Ve bugün yaşanılan bütün bu karanlıkların kaynağı, dünün çocuklarıdır. Yarınların aydınlık olmasını gerçekten istiyorsak bugünün çocuklarına gönülden emek vermeliyiz. … Çocuklar büyüklerin ne söylediğinden ziyade nasıl davrandığına bakar. Müthiş bir gözlemcidir onlar. Sizi hiç duymuyor, dinlemiyor yahut oyuna dalmış gibi görünseler de sürekli etraflarını gözlemler ve belleklerine kayıt ederler. Yani çocukların her bir davranışı, bu belleğe kayıt etmesine vesile olmuş bir büyüğünden gelir. Öyleyse siz nelere vesile olmak istiyorsunuz? Yalan söylemesine, haksızlık etmesine, bencillik ve kibir içinde kırıp döken olmasına mı yoksa dürüst, erdemli, iyi bir insan olmasına mı? Örneğin bir çocuk yere düştüğü zaman “ahh ahh ben sana sorarım” diye yeri döven bir büyüğü görürse, hatalarından ders almak yerine başkalarını sorumlu tutmayı hatta bir de üste çıkarak suçu başkasına atmayı ve şiddeti öğrenir. Sırf çocuk ağlamasın diye bile olsa gerçeği söylemeyen, çeşitli kandırmacalar sunan bir büyüğü gördüğünde ise her zaman dürüst olmak gerekmediğini, duruma göre yalan söyleyebileceğini öğrenir. Yani yalanın her türlüsünün kapkara olduğunu değil de, beyazı pembesi varmış gibi öğrenir. Öğretmen kızmasın yahut mahçup olmasın diye çocuğunun ödevini yapan bir anne, onun sorumluk alma bilincini yok ederken, kendine değil hep başkalarına güvenen bir birey olmasına sebep olur. Örnekler çoğaltılabilir elbet lakin hepsinde ortak olan şudur ki, çocukları şekillendiren biziz ve onlar bizlerden rol model alırlar. … Bir de nice yaşam öyküleri vardır ki, çocukken Gönlün’e dokunmuş bir büyüğünün etkisiyle şekillenmiştir. Küçükken yapılan bir sohbet, gözlemlediği bir olay ilham olmuştur hayallerine ve O çocuğun geleceğini inşa etmiştir. Kimileri iyi bir mühendis olmuştur bu vesileyle, kimileri iyi bir öğretmen kimileri iyi bir anne. Kimileri de dürüstlüğü, doğaya, çevreye duyarlı olmayı, bitkisiyle hayvanıyla tüm canlara saygı duymayı öğretir dokunduğu çocuklara… Ve bir şekilde Aydınlığa vesile olur. İşte bu, bir insanın önce kendisine sonra da gelecek nesillere verebileceği en güzel armağandır. Bu sebeple dikkat etmeli insan kendine, bir armağan mı bırakmak ister yoksa bir leke mi O tertemiz Gönüller’e? Şimdi dönüp bir kere daha bakmalı, Gönülden emek vererek, sabırla, sevgiyle daha güzel günlere erişmek için ne kadar varsın?
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2023 - Perşembe

DAHA GÜZEL GÜNLERE ERİŞMEK İÇİN VAR MISIN?

Bugün İnsanlığın yaşadığı tüm sıkıntılar ve zorluklar yine insan kaynaklıdır. Yani insanın kendine ettiğini kimse etmez. Yaşanılan tüm bu acı tabloların değişmesi için de, insanların dönüşmesi, gelişmesi gerekir. Ve bugün yaşanılan bütün bu karanlıkların kaynağı, dünün çocuklarıdır. Yarınların aydınlık olmasını gerçekten istiyorsak bugünün çocuklarına gönülden emek vermeliyiz.
Çocuklar büyüklerin ne söylediğinden ziyade nasıl davrandığına bakar. Müthiş bir gözlemcidir onlar. Sizi hiç duymuyor, dinlemiyor yahut oyuna dalmış gibi görünseler de sürekli etraflarını gözlemler ve belleklerine kayıt ederler.
Yani çocukların her bir davranışı, bu belleğe kayıt etmesine vesile olmuş bir büyüğünden gelir. Öyleyse siz nelere vesile olmak istiyorsunuz?
Yalan söylemesine, haksızlık etmesine, bencillik ve kibir içinde kırıp döken olmasına mı yoksa dürüst, erdemli, iyi bir insan olmasına mı?
Örneğin bir çocuk yere düştüğü zaman “ahh ahh ben sana sorarım” diye yeri döven bir büyüğü görürse, hatalarından ders almak yerine başkalarını sorumlu tutmayı hatta bir de üste çıkarak suçu başkasına atmayı ve şiddeti öğrenir.
Sırf çocuk ağlamasın diye bile olsa gerçeği söylemeyen, çeşitli kandırmacalar sunan bir büyüğü gördüğünde ise her zaman dürüst olmak gerekmediğini, duruma göre yalan söyleyebileceğini öğrenir. Yani yalanın her türlüsünün kapkara olduğunu değil de, beyazı pembesi varmış gibi öğrenir.
Öğretmen kızmasın yahut mahçup olmasın diye çocuğunun ödevini yapan bir anne, onun sorumluk alma bilincini yok ederken, kendine değil hep başkalarına güvenen bir birey olmasına sebep olur.
Örnekler çoğaltılabilir elbet lakin hepsinde ortak olan şudur ki, çocukları şekillendiren biziz ve onlar bizlerden rol model alırlar.
Bir de nice yaşam öyküleri vardır ki, çocukken Gönlün’e dokunmuş bir büyüğünün etkisiyle şekillenmiştir. Küçükken yapılan bir sohbet, gözlemlediği bir olay ilham olmuştur hayallerine ve O çocuğun geleceğini inşa etmiştir. Kimileri iyi bir mühendis olmuştur bu vesileyle, kimileri iyi bir öğretmen kimileri iyi bir anne.
Kimileri de dürüstlüğü, doğaya, çevreye duyarlı olmayı, bitkisiyle hayvanıyla tüm canlara saygı duymayı öğretir dokunduğu çocuklara…
Ve bir şekilde Aydınlığa vesile olur. İşte bu, bir insanın önce kendisine sonra da gelecek nesillere verebileceği en güzel armağandır.
Bu sebeple dikkat etmeli insan kendine, bir armağan mı bırakmak ister yoksa bir leke mi O tertemiz Gönüller’e?
Şimdi dönüp bir kere daha bakmalı,
Gönülden emek vererek, sabırla, sevgiyle daha güzel günlere erişmek için ne kadar varsın?
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.