Vatanseverlik denince akla yerli ve milli olmak gelir. 'Ben vatanımı seviyorum, yerliyim ve milliyim' diyen birisinden de yerli ve milli kaynaklarla yetinmesi beklenilir. Böyle bir kişi elinden geldiği kadar ithalat ürünlerine değer vermez, yerli ve milli olmayan veyahut Müslüman’a ait olmayan bir malı kullanmaz. Yerli ve milli düşünmeyen, yerli kaynaklardan beslenmeyen, yerli üretimi desteklemeyen, elinden geldiği kadar gücü nispetinde ülkesinin öz kaynaklarını benimsemeyen kişi ya da kişiler yerli ve milli değildirler. İstedikleri kadar milliyetçilik türküsü söylesinler... İstedikleri kadar ne mutlu Türküm diyene desinler... Kuru bir ırkçılıktan, kafatası milliyetçiliğinden, günümüz deyimiyle; faşistçe bir yaklaşımdan öteye geçmez. BOY! BOY! BOYKOT! Sadece kolada ve cipste değil, çikolata da değil, her alanda boy boy boykot etmek gerekir. Gıdadan tutun deterjana kadar, otomotiv sanayisinden tutun, bilişim teknolojisi ne kadar, operatörlerden tutun elektrik ve elektronik sektörüne kadar boykot etmek gerek. Günümüzde boykotu hafife alan, hatta dalga geçen üstelik kendini çağdaş ve ilerici gören cahil ve zavallılar topluluğu var. İnanın batıya baktığımız zaman Hristiyan haçlı kulübü ve siyonist yahudiler kendi arasında bizden 100 kat daha boykotçu... Haçlı biri, Müslümanlar tarafından üretilen bir otomobilin üzerinde hilal işareti olsa bunu hiçbir Hristiyan devleti ve yahudi almaz. Ama Müslümanlar, haç işareti olan haçlıların arabasını kullanıyorlar. O araba markasının ismini vermek istemiyorum ama herkes adı gibi biliyor. Mikrofonu tutup sorsanız hepsi milliyetçidir. Allah aşkına bu nasıl milliyetçilik? Nasıl vatanseverlik? Yerli yemezler, yerli düşünmezler, yerli kullanmazlar, çocuklarına yerli isim vermezler, mağazasına fabrikasına yerli isim takmazlar fakat milliyetçiliğe geldi miydi rollerini güzel oynarlar. ASLINDA BOYKOTU BOYKOT EDİYORUM Yarın bir gün İsrail denen işgal devleti ile normalleşsek boykot ürünlerini geri alacak mıyız? Eski hayatımıza geri dönecek miyiz? İşte böyle bir boykot anlayışını boykot ediyorum. Savaş halinde değil ömür boyu boykot. Değil İslam'ın ve vatanımın, insanlığın düşmanı olan hiçbir zalimin malını hiçbir zaman almayız ve almayacağız. Bu anlamda boykot ebedidir. İŞGALCİ SERİ KATİL BİR KOMŞUNUZ OLSA... Evet, gerçekten böyle bir komşumuz olsaydı apartmanımızda... Apartman sakinlerine devamlı hakaret eden, önüne geleni darbeden, eşkıya gibi önümüzü kesip bizi tartaklayan, küfür eden, namusumuza göz diken, tüm apartmanın, mahallenin huzurunu bozan, komşuların devamlı camını kıran canını alan, malını çalan. Ve bu komşumuz süt satıyor yumurta satıyor araba satıyor elektronik eşya satıyor olsaydı. Yani komşumuz tüccar olsaydı. Allah aşkına kim bu komşudan alışveriş yapar, kim böyle bir komşunun malını alırdı? Malı almak bir tarafa bütün apartman sakinleri toplanır böyle bir komşuyu ya gebertir ya da haddini bildirirdi. Bugün, bu kötü komşu İsrail denen işgal devleti. Aşağılık İsrail... İnsanlık düşmanı İsrail... Vatan düşmanı İsrail... Huzur düşmanı İsrail... Gasp devleti İsrail... Terör devlet İsrail... Mafya devleti İsrail... Merhametsiz İsrail... Katil İsrail... Hayret ki ne hayret.  İnsanlar böyle bir komşunun, böyle bir işgalcinin malını almak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Ve bir de övünüyorlar. Böyle bir işgalcinin malını boykot edenleri kınayıp ayıplıyorlar. Hatta aşağılıyorlar. Arap yalakası diyorlar. Bu bir Filistin ya da Gazze sorunu değil. Bu İslam dünyasının ortak sorunu. Bütün Müslümanların kutsalına saldırıyorlar. Gazzelileri savunmakla arap olmuyoruz sadece insan oluyoruz vesselam... Ey kardeşim boykot et... Kısa vadeli boykotu da boykot et...  Boykot etmeyeni de boykot et... Zalimler için yaşasın cehennem…