Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Fatih GÖKSEL
Köşe Yazarı
Fatih GÖKSEL
 

KIBLEYİ PUSULA MI GÖSTERİR?

Vecihimizi çevirdiğimiz yer midir, yoksa bendimizi, kimliğimizi, zihnimizi tevdi ettiğimiz yer midir? Vücudumuzu pusulanın gösterdiği güneye dönmek midir, yoksa baştan aşağı, İslam mefkûresi ile tevhidi kuşanmış, aşağıdan yukarıya ruhunu huşu ve takvaya emanet ederek, hücrelerine varıncaya kadar Allah'a teslim olmuş bir vaziyette, ilahi kanun ve nizamlara kalbimizi açtığımız yer midir? Sahiden kıble sadece güneye dönmek, ya da Kâbe’yi hizasına almak mıdır? KIBLE SAFI BELİRLEMEKTİR İslamiyet’te birçok ibadetin sembolik olduğunu daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Mesele sadece güneye dönmek değil. Mesele sadece Kâbe’ye dönmek de değil. Kıbleden maksat hayatı Allah'ın istediği yönde yaşamaktır. Kuzey, güney, doğu, batı her taraf Allah'ındır. Nitekim bakara 115'te :" Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın zâtı oradadır. Şüphesiz Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir."mesaj çok net: sosyal ve siyasal yaşantıyla, yargısıyla, yasasıyla Allah'a dönün. Allah'a teslim olun. Allah'ın nizamına uyun. Allah'ım sizden razı olacağı kıble; ilahi nizamın tesis edildiği kıble, Allah'ın sizden hoşnut olacak kıble; Allah’ın şeriatını uyarak, onun hükümlerine tabi olarak elde edilir demek istiyor Rabbimiz... Müslümanım diyorsan, bir iddiada bulunuyorsun...Velhasıl giyimden kuşama, yemeden içmeye kadar safını belli edeceksin demek istiyor Rabbimiz.. Düşünebiliyor musunuz, peygamber efendimiz "Yahudiler saçını kısaltır siz uzatın. Onlar tırnaklarını düz keser siz sağ baştan başlayın soldan gelin. Onlar Muharrem'in 10. günü oruç tutar siz 9-10 ya da 10-11 tutun diyerek her şeyle ayrıştığımızı, kıblenin sadece bir yöne dönmekle değil hayatını Allah'a yöneltmekle hiç kimseye benzememekle hiçbir ideolojiye benzememekle elde edilir mesajını sahabe-i kirama ve bir ümmetine vermiş oluyor.  İLK KIBLE... Cahiliye döneminde ilk kıble Kâbe idi. Lakin insanlar Kâbe’yi putlaştırmışlardı. Hatta anne babalar evlatlarına Abdülkabe ismini koyuyorlardı. Yani Kâbe’nin Kulu. Allah böyle bir itikattan razı olmaz. İnsanlar Allah'ın yerine Kâbe’yi koymuşlar. Bundan dolayıdır ki Rabbimiz kıbleyi Mescid-i Aksa'ya çevirdi. Bu arada Yahudilerin iştahı kabarmıştı. Müslümanlar bizim kıblemize döndüler diye... Ama Rabbimiz bunu bir imtihan gereği yapmıştı. Hem içerideki münafıkları ortaya çıkarmak, hem de inananlara bir mesaj vermekti. Asıl olan sadece yön değildi, asıl olan Kâbe de değildi, asıl olan Allah'a kulluktu... Allah'ın istediği gibi yaşamaktı... Allah'ın yerine hiçbir şey koymamaktı... Kıblenin Mescid-i Aksa'ya dönmesi ile eline fırsat geçen Yahudi'ler ve münafıklar bunu dillerine dolayarak İslam saflarında bazı Müslümanların kalplerine şüphe bile düşürmüşlerdi... Nihayet gerçek mümin gerçek kâfir ortaya çıktı saflar ayrılmıştı... Peygamberin içi daralıyor yüzünü gökyüzüne dikmişti... İşte tam bu esnada Rabbimiz: "Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin."buyurarak son noktayı koymuş ve Yahudilerin hevesleri kursaklarında kalmıştı. Kıblenin mescidi Aksa olması Yahudilerin işine geliyor," Bak siz bile bizim kıblemize dönüyorsunuz, demek ki biz doğru yoldayız" diyerek Müslüman saflarında şüphe tohumları ekiyorlardı. Ama Allah onları ters köşeye yatırmıştı... KIBLESİNİ KAYBEDEN MÜSLÜMANLAR... Yüzümüz Kâbe’de kalbimiz şeytanca bir yaşamda... Vücudumuz kıblede, kalbimiz Yahudilerle, Hristiyanlarla beraber... Namazda kıbleye duruyoruz, sosyal siyasal, kültürel, ekonomik, askeri hukuki hayatta tarzımızı ve tavrımızı Haçlı Siyonistlere feda ediyoruz. Giyimde kuşamda Hristiyan gibiyiz. Düşünce tarzıyla Yahudi gibiyiz. Yani hayatımızın her yerinde haçlı-siyonist bakış açısı var. Kanunlarımız ithal.. Yaşam tarzımız, yaşam biçimi batı tarzı... Ee nerede bizim kıblemiz? Sahiden kıble güneyden mi ibaret? Sahiden kıble Kâbe’ye dönmekten mi ibaret? Vallahi Allah bizim bu duruşumuzdan razı olmaz. Böyle bir kıbleye dönüş bizi zafere ulaştırmaz, böyle bir kıbleye dönüş bizi cennete de götürmez. Böyle bir duruş ile Müslümanlar içinde bulunduğu sancılardan kurtulamaz. Allah bizi vücudumuzla, ruhumuzla, zihnimizle kalbimizle, yaşantımızla kıbleye dönen ve bu uğurda yaşayan bu uğurda ölen kullarından eylesin…
Ekleme Tarihi: 30 Ekim 2025 -Perşembe

KIBLEYİ PUSULA MI GÖSTERİR?

Vecihimizi çevirdiğimiz yer midir, yoksa bendimizi, kimliğimizi, zihnimizi tevdi ettiğimiz yer midir? Vücudumuzu pusulanın gösterdiği güneye dönmek midir, yoksa baştan aşağı, İslam mefkûresi ile tevhidi kuşanmış, aşağıdan yukarıya ruhunu huşu ve takvaya emanet ederek, hücrelerine varıncaya kadar Allah'a teslim olmuş bir vaziyette, ilahi kanun ve nizamlara kalbimizi açtığımız yer midir? Sahiden kıble sadece güneye dönmek, ya da Kâbe’yi hizasına almak mıdır?

KIBLE SAFI BELİRLEMEKTİR

İslamiyet’te birçok ibadetin sembolik olduğunu daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Mesele sadece güneye dönmek değil. Mesele sadece Kâbe’ye dönmek de değil.

Kıbleden maksat hayatı Allah'ın istediği yönde yaşamaktır. Kuzey, güney, doğu, batı her taraf Allah'ındır. Nitekim bakara 115'te :" Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın zâtı oradadır. Şüphesiz Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir."mesaj çok net: sosyal ve siyasal yaşantıyla, yargısıyla, yasasıyla Allah'a dönün. Allah'a teslim olun. Allah'ın nizamına uyun. Allah'ım sizden razı olacağı kıble; ilahi nizamın tesis edildiği kıble, Allah'ın sizden hoşnut olacak kıble; Allah’ın şeriatını uyarak, onun hükümlerine tabi olarak elde edilir demek istiyor Rabbimiz... Müslümanım diyorsan, bir iddiada bulunuyorsun...Velhasıl giyimden kuşama, yemeden içmeye kadar safını belli edeceksin demek istiyor Rabbimiz..

Düşünebiliyor musunuz, peygamber efendimiz "Yahudiler saçını kısaltır siz uzatın. Onlar tırnaklarını düz keser siz sağ baştan başlayın soldan gelin. Onlar Muharrem'in 10. günü oruç tutar siz 9-10 ya da 10-11 tutun diyerek her şeyle ayrıştığımızı, kıblenin sadece bir yöne dönmekle değil hayatını Allah'a yöneltmekle hiç kimseye benzememekle hiçbir ideolojiye benzememekle elde edilir mesajını sahabe-i kirama ve bir ümmetine vermiş oluyor.

 İLK KIBLE...

Cahiliye döneminde ilk kıble Kâbe idi. Lakin insanlar Kâbe’yi putlaştırmışlardı. Hatta anne babalar evlatlarına Abdülkabe ismini koyuyorlardı. Yani Kâbe’nin Kulu. Allah böyle bir itikattan razı olmaz. İnsanlar Allah'ın yerine Kâbe’yi koymuşlar. Bundan dolayıdır ki Rabbimiz kıbleyi Mescid-i Aksa'ya çevirdi. Bu arada Yahudilerin iştahı kabarmıştı. Müslümanlar bizim kıblemize döndüler diye... Ama Rabbimiz bunu bir imtihan gereği yapmıştı. Hem içerideki münafıkları ortaya çıkarmak, hem de inananlara bir mesaj vermekti. Asıl olan sadece yön değildi, asıl olan Kâbe de değildi, asıl olan Allah'a kulluktu... Allah'ın istediği gibi yaşamaktı... Allah'ın yerine hiçbir şey koymamaktı... Kıblenin Mescid-i Aksa'ya dönmesi ile eline fırsat geçen Yahudi'ler ve münafıklar bunu dillerine dolayarak İslam saflarında bazı Müslümanların kalplerine şüphe bile düşürmüşlerdi... Nihayet gerçek mümin gerçek kâfir ortaya çıktı saflar ayrılmıştı... Peygamberin içi daralıyor yüzünü gökyüzüne dikmişti... İşte tam bu esnada Rabbimiz:

"Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin."buyurarak son noktayı koymuş ve Yahudilerin hevesleri kursaklarında kalmıştı. Kıblenin mescidi Aksa olması Yahudilerin işine geliyor," Bak siz bile bizim kıblemize dönüyorsunuz, demek ki biz doğru yoldayız" diyerek Müslüman saflarında şüphe tohumları ekiyorlardı. Ama Allah onları ters köşeye yatırmıştı...

KIBLESİNİ KAYBEDEN MÜSLÜMANLAR...

Yüzümüz Kâbe’de kalbimiz şeytanca bir yaşamda... Vücudumuz kıblede, kalbimiz Yahudilerle, Hristiyanlarla beraber... Namazda kıbleye duruyoruz, sosyal siyasal, kültürel, ekonomik, askeri hukuki hayatta tarzımızı ve tavrımızı Haçlı Siyonistlere feda ediyoruz. Giyimde kuşamda Hristiyan gibiyiz. Düşünce tarzıyla Yahudi gibiyiz. Yani hayatımızın her yerinde haçlı-siyonist bakış açısı var. Kanunlarımız ithal.. Yaşam tarzımız, yaşam biçimi batı tarzı... Ee nerede bizim kıblemiz? Sahiden kıble güneyden mi ibaret? Sahiden kıble Kâbe’ye dönmekten mi ibaret?

Vallahi Allah bizim bu duruşumuzdan razı olmaz. Böyle bir kıbleye dönüş bizi zafere ulaştırmaz, böyle bir kıbleye dönüş bizi cennete de götürmez. Böyle bir duruş ile Müslümanlar içinde bulunduğu sancılardan kurtulamaz.

Allah bizi vücudumuzla, ruhumuzla, zihnimizle kalbimizle, yaşantımızla kıbleye dönen ve bu uğurda yaşayan bu uğurda ölen kullarından eylesin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Alime
(31.10.2025 10:18 - #735)
Âmin Allah razı olsun
Fatih Cümlemizden abla
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Samet bilgic
(31.10.2025 11:52 - #736)
Cok guzel tespit hocam kiblemiz gercekten neresi
Fatih Müslümanlar kıblesini bulduğu gün zafere ulaşacaklar Samet kardeşim inşallah.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Derdim İslam
(02.11.2025 23:06 - #739)
Bu güzel yazı için teşekkür ediyoruz hocam elinize yüreğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet dini chat plastik çember