Fatih GÖKSEL
Köşe Yazarı
Fatih GÖKSEL
 

KADER VE KAZA

KADER: Allah'ın ezeli alemde ezeli bilgisi ile her şeyin nasıl cereyan edeceği, nerede cereyan edeceği, nasıl olacağı gibi konuları bilmesidir. KAZA Allah'ın ezeli alemde bildiği tüm olayların zamanı geldiğinde takdiri ile gerçekleşmesidir. "Allah bu evrende var olan her şeyi bir kader üzere yaratmıştır."Evet Allah Kamer suresi 49 ayetinde aynen böyle buyuruyor. Demek ki Allah ezeli ve ebedi ilmi ile var olan ve var olmayan her şeyi kuşatmıştır. Allah'ın izni olmadan ne yerde ne gökte zerre hareket etmez yaprak dahi kımıldamaz. Kimse kaderinin dışına çıkamaz. Velhasıl kadere teslim olmak gerek. Zira Kadere inanmak ve teslim olmak imanın altı şartından da biridir. KADERİMİ ALLAH BİLİYOR AMA BEN BİLMİYORUM Tabii ki Allah ezeli alemde hepimizin ne yaşayacağını, evrende zerrenin kürrenin nasıl hareket edeceğini vasi ilmiyle; yani her şeyi kuşatan ilmi ile biliyor. Ama biz bilmiyoruz. Allah'ın bilmesi bizim irademizin olmadığını göstermez. Allah bize külli iradesinden cüzi bir irade lütfetmiş. Bir de akıl vermiş. Yetmemiş kitap göndermiş, peygamber göndermiş. Doğruyu yanlıştan ayırt edecek, olayları muhakeme edecek bir kuvvet yani akıl gibi büyük bir lütufta bulunmuş. MADEM EZELİ ALEMDE KADER YAZILDIYSA BEN SENARYODA BİR OYUNCU MUYUM? Hayır hayır hayır! Biz film çekmiyoruz. Elimize senaristin yazdığı ve şunu oynayacaksın dediği bir belge de yok. Filmdeki oyuncuların iradesi bir anlamda ellerinden alınmış. Yapım şirketi ile bir mutabakat imzaladı ise artık o senaryoyu biliyor ve onu oynamak zorunda. Lakin biz hür irademizi kullanarak yaşıyoruz bu hayatı. Bir oyuncu değiliz bu hayatta. Hür irademizle kendi isteğimizle yanlışı doğruyu tercih ediyoruz. İnsanlar helali de biliyorlar haramı da biliyorlar. Cenneti de biliyorlar cehennemi de biliyorlar. Hakkı da biliyorlar batılı da biliyorlar. Allah’ın yolunu da tanıyorlar şeytanın yolunu da tanıyorlar. Hür iradesi ile nereden gitmek istiyorsa oradan gider. Tabii kendi hür iradesiyle seçmiş olduğu bu amelin sonucuna katlanmak şartı ile. Kader en güzel örneklerle anlaşılır öyleyse bir örnek verelim. ASANSÖR 5 katlı bir apartman olsun ve asansör olsun. Apartmanın 5 katı Cennet, bodrum katı cehennem olsun. Asansöre binmemiz bizim tercihimiz. Hangi kata gideceğimiz bizim tercihimiz. 5 kata basarsak cennete gideriz Bodrum'a basarsak cehenneme gideriz. Yaşadığımız bu alemde nelerin bizi cennete götürdüğünü nelerin bizi cehenneme götürdüğünü herkes biliyor. Öyleyse asansörde ben de kendi tercihimle 5 numaraya basmam lazım. Aksi takdirde yaptığım fiilden sorumluyum. Kendi isteğiyle Bodrum kata yani cehenneme giden biri Yarabbi beni niye 5 kata bastırtmadın diyebilir mi. Peki dese Allah demez mi o zaman; “Kulum sana akıl verdim fikir verdim irade verdim göz verdim kulak verdim el verdim ayak verdim neden 5'e basmadın" dese ne diyebiliriz... Lakin asansördeki teknik bir arıza asansörün konsolları, regülatörü, asansörün halatı, rayı yani teknik kısımları biz oradan sorumlu değiliz o bizim irademizin dışında. IZDIRARİ VE İHTİYARİ KADER IZDIRARİ KADER, bizim irademizin dışında meydana gelen olaylar. Yani annemizi babamızı biz seçmedik. Rengimi, ırkımı ben seçmedim. Boyumu, soyumu sopumu gözümün rengini, kulağımın büyüklüğünü ben seçmedim. Yani sahip olduğumuz iradenin dışından meydana gelen olaylardan sorumlu değiliz. İHTİYARİ KADER İ bizim hür irademizle seçtiğimiz olaylardır. Yememiz içmemiz, giymemiz, yatmamız, kalkmamız, haramlar, helaller, içki içmek, kumar oynamak, zina etmek, faiz yemek, cinayet işlemek, hırsızlık yapmak, iftira etmek, yalan söylemek, dedikodu etmek, velhasıl irademizle seçtiğimiz bütün olaylar ihtiyari kaderdir, bunlardan sorumluyuz ve hesaba çekileceğiz İnsanlar başına bir bela musibet ya da kötü bir olay geldiği zaman Kader diyorlar. Fakat elde ettikleri başarıdan dolayı bu benim başarım diyorlar. Yani kaybedilen şeyler Kader, kazanılan şeyler bizim başarımız. Çok kötü bir taksimat. Hayır kazandığınızda kazanamadığımız da her şey kaderdir. Kader kara kaplı bir defter değildir. Kader keder değildir üzüntü değildir. Allah'ım bize yazdığı yazgıdır. Allah'ın takdiridir. Onun takdiri olmadan hiçbir şey vaki olmaz. O takdir ettiği için başarıya ulaştık kazandık ya da kaybettik. Biz hür irademizde iyi tercih edersek yani cüzi irademiz le Hayri seçersek Allah da külli iradesi ile takdir eder. Yani onaylar. Biz kötüyü çirkini seçersek cüzi irademizle Allah da külli iradesi ile seçtiğimiz bu kötü fiili takdir eder yani onaylar. Haşa suçlu Allah değildir fiili yapan kulun kendisidir. KADERİMDE CİNAYET İŞLEMEK VARMIŞ BEN NE YAPAYIM Haşa Haşa. Bazı kardeşlerimiz hep böyle söylüyorlar. Kaderimde cinayet işlemek, hırsızlık yapmak, arsızlık yapmak, yolsuzluk yapmak, faiz yemek içki içmek, kumar oynamak vesaire bana yazıldığı için yapıyorum. Yukarıda dediğimiz gibi biz bir oyuncu değiliz ve bu fiilleri kendi isteğimizle yaptık ve bunlardan da sorumluyuz. Aksini düşünmek yanlış ve çok tehlikeli bir kader anlayışı olur. EVE BASKIN YAPAN ADAM Şöyle bir örnek verelim. Bir hırsız, arsız bir eve girse ev sahibini yani adamı dövse karısını dövse, çoluk çocuğunu dövse, evdeki kıymetlini eşya adına ne varsa hepsini alıp götürse. Ev halkı kendine geldiğinde ne yapar. Şöyle mi der sizce "bu hırsızı yakalardım hesabını sorardım, mahkemeye verirdim ama hayır hayır vazgeçtim çünkü adamın kaderinde böyle yapmak varmış, benim evi soymak, bizi dövmek varmış". Öyle mi der yoksa derhal mahkemeye mi başvurur. Elbette mahkemeye başvurur. Bu ne kadar saçma bir düşünce ise alnımda ne yazıyor ise ben onu yaşıyorum demek de o kadar saçmadır bizi sorumluluktan kurtarmaz. Aslında bir anlamda herkes Kendi kaderini hür iradesi ile tayin eder vesselam. Allah kaderimizi bahtımızı Güzel eylesin değerli dostlar. Hür irademizde güzel ameller işlemeyi güzel düşünmeyi güzel yaşamayı nasip etsin.
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2024 - Perşembe

KADER VE KAZA

KADER: Allah'ın ezeli alemde ezeli bilgisi ile her şeyin nasıl cereyan edeceği, nerede cereyan edeceği, nasıl olacağı gibi konuları bilmesidir.

KAZA Allah'ın ezeli alemde bildiği tüm olayların zamanı geldiğinde takdiri ile gerçekleşmesidir.

"Allah bu evrende var olan her şeyi bir kader üzere yaratmıştır."Evet Allah Kamer suresi 49 ayetinde aynen böyle buyuruyor. Demek ki Allah ezeli ve ebedi ilmi ile var olan ve var olmayan her şeyi kuşatmıştır. Allah'ın izni olmadan ne yerde ne gökte zerre hareket etmez yaprak dahi kımıldamaz. Kimse kaderinin dışına çıkamaz. Velhasıl kadere teslim olmak gerek. Zira Kadere inanmak ve teslim olmak imanın altı şartından da biridir.

KADERİMİ ALLAH BİLİYOR AMA BEN BİLMİYORUM

Tabii ki Allah ezeli alemde hepimizin ne yaşayacağını, evrende zerrenin kürrenin nasıl hareket edeceğini vasi ilmiyle; yani her şeyi kuşatan ilmi ile biliyor. Ama biz bilmiyoruz. Allah'ın bilmesi bizim irademizin olmadığını göstermez. Allah bize külli iradesinden cüzi bir irade lütfetmiş. Bir de akıl vermiş. Yetmemiş kitap göndermiş, peygamber göndermiş. Doğruyu yanlıştan ayırt edecek, olayları muhakeme edecek bir kuvvet yani akıl gibi büyük bir lütufta bulunmuş.

MADEM EZELİ ALEMDE KADER YAZILDIYSA BEN SENARYODA BİR OYUNCU MUYUM?

Hayır hayır hayır! Biz film çekmiyoruz. Elimize senaristin yazdığı ve şunu oynayacaksın dediği bir belge de yok. Filmdeki oyuncuların iradesi bir anlamda ellerinden alınmış. Yapım şirketi ile bir mutabakat imzaladı ise artık o senaryoyu biliyor ve onu oynamak zorunda. Lakin biz hür irademizi kullanarak yaşıyoruz bu hayatı. Bir oyuncu değiliz bu hayatta. Hür irademizle kendi isteğimizle yanlışı doğruyu tercih ediyoruz. İnsanlar helali de biliyorlar haramı da biliyorlar. Cenneti de biliyorlar cehennemi de biliyorlar. Hakkı da biliyorlar batılı da biliyorlar. Allah’ın yolunu da tanıyorlar şeytanın yolunu da tanıyorlar. Hür iradesi ile nereden gitmek istiyorsa oradan gider. Tabii kendi hür iradesiyle seçmiş olduğu bu amelin sonucuna katlanmak şartı ile. Kader en güzel örneklerle anlaşılır öyleyse bir örnek verelim.

ASANSÖR

5 katlı bir apartman olsun ve asansör olsun. Apartmanın 5 katı Cennet, bodrum katı cehennem olsun. Asansöre binmemiz bizim tercihimiz. Hangi kata gideceğimiz bizim tercihimiz. 5 kata basarsak cennete gideriz Bodrum'a basarsak cehenneme gideriz. Yaşadığımız bu alemde nelerin bizi cennete götürdüğünü nelerin bizi cehenneme götürdüğünü herkes biliyor. Öyleyse asansörde ben de kendi tercihimle 5 numaraya basmam lazım. Aksi takdirde yaptığım fiilden sorumluyum. Kendi isteğiyle Bodrum kata yani cehenneme giden biri Yarabbi beni niye 5 kata bastırtmadın diyebilir mi. Peki dese Allah demez mi o zaman; “Kulum sana akıl verdim fikir verdim irade verdim göz verdim kulak verdim el verdim ayak verdim neden 5'e basmadın" dese ne diyebiliriz... Lakin asansördeki teknik bir arıza asansörün konsolları, regülatörü, asansörün halatı, rayı yani teknik kısımları biz oradan sorumlu değiliz o bizim irademizin dışında.

IZDIRARİ VE İHTİYARİ KADER

IZDIRARİ KADER, bizim irademizin dışında meydana gelen olaylar. Yani annemizi babamızı biz seçmedik. Rengimi, ırkımı ben seçmedim. Boyumu, soyumu sopumu gözümün rengini, kulağımın büyüklüğünü ben seçmedim. Yani sahip olduğumuz iradenin dışından meydana gelen olaylardan sorumlu değiliz.

İHTİYARİ KADER İ bizim hür irademizle seçtiğimiz olaylardır. Yememiz içmemiz, giymemiz, yatmamız, kalkmamız, haramlar, helaller, içki içmek, kumar oynamak, zina etmek, faiz yemek, cinayet işlemek, hırsızlık yapmak, iftira etmek, yalan söylemek, dedikodu etmek, velhasıl irademizle seçtiğimiz bütün olaylar ihtiyari kaderdir, bunlardan sorumluyuz ve hesaba çekileceğiz

İnsanlar başına bir bela musibet ya da kötü bir olay geldiği zaman Kader diyorlar. Fakat elde ettikleri başarıdan dolayı bu benim başarım diyorlar. Yani kaybedilen şeyler Kader, kazanılan şeyler bizim başarımız. Çok kötü bir taksimat. Hayır kazandığınızda kazanamadığımız da her şey kaderdir. Kader kara kaplı bir defter değildir. Kader keder değildir üzüntü değildir. Allah'ım bize yazdığı yazgıdır. Allah'ın takdiridir. Onun takdiri olmadan hiçbir şey vaki olmaz. O takdir ettiği için başarıya ulaştık kazandık ya da kaybettik. Biz hür irademizde iyi tercih edersek yani cüzi irademiz le Hayri seçersek Allah da külli iradesi ile takdir eder. Yani onaylar. Biz kötüyü çirkini seçersek cüzi irademizle Allah da külli iradesi ile seçtiğimiz bu kötü fiili takdir eder yani onaylar. Haşa suçlu Allah değildir fiili yapan kulun kendisidir.

KADERİMDE CİNAYET İŞLEMEK VARMIŞ BEN NE YAPAYIM

Haşa Haşa. Bazı kardeşlerimiz hep böyle söylüyorlar. Kaderimde cinayet işlemek, hırsızlık yapmak, arsızlık yapmak, yolsuzluk yapmak, faiz yemek içki içmek, kumar oynamak vesaire bana yazıldığı için yapıyorum. Yukarıda dediğimiz gibi biz bir oyuncu değiliz ve bu fiilleri kendi isteğimizle yaptık ve bunlardan da sorumluyuz. Aksini düşünmek yanlış ve çok tehlikeli bir kader anlayışı olur.

EVE BASKIN YAPAN ADAM

Şöyle bir örnek verelim. Bir hırsız, arsız bir eve girse ev sahibini yani adamı dövse karısını dövse, çoluk çocuğunu dövse, evdeki kıymetlini eşya adına ne varsa hepsini alıp götürse. Ev halkı kendine geldiğinde ne yapar. Şöyle mi der sizce "bu hırsızı yakalardım hesabını sorardım, mahkemeye verirdim ama hayır hayır vazgeçtim çünkü adamın kaderinde böyle yapmak varmış, benim evi soymak, bizi dövmek varmış". Öyle mi der yoksa derhal mahkemeye mi başvurur. Elbette mahkemeye başvurur. Bu ne kadar saçma bir düşünce ise alnımda ne yazıyor ise ben onu yaşıyorum demek de o kadar saçmadır bizi sorumluluktan kurtarmaz. Aslında bir anlamda herkes Kendi kaderini hür iradesi ile tayin eder vesselam.

Allah kaderimizi bahtımızı Güzel eylesin değerli dostlar. Hür irademizde güzel ameller işlemeyi güzel düşünmeyi güzel yaşamayı nasip etsin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.