İnsanlar, toplumlar, milletler veyahut devletler her zaman üstün olmayı, büyük olmayı isterler. Üstün olmak için ise farklı mecralara başvururlar. Kime göre üstünlük paradadır, kime göre makamda, kime göre silahta, kime göre soy-sop'ta, kime göre ırkta... İnsanlar üstün olmayı ister; çünkü diğer insanlar nezdinde izzet ve şerefli olsun. Milletler üstün olmak ister; çünkü diğer milletlere karşı galip gelsin. Devletler üstün olmayı ister; çünkü diğer devletleri boyunduruk altına alıp egemenliğini ilan etsin. Fakat atladığımız, hesap edemediğimiz bir incelik var... KUR'AN'A GÖRE İZZET VE ŞEREF " ...izzet ve şeref Allah'a aittir, Rasûlü'ne aittir ve Mü'minlere aittir; fakat münafıklar bunu bilmiyor." Evrensel kitap yine ortasından konuşmuş. İzzet; Onur, vakar demek.. Şeref ise; fazilet,üstünlük, itibar,haysiyet demek... İnsanlar, milletler ya da devletler izzet ve şeref arıyorsa o vakit Allah ve Resulüne dönecekler. Yani izzeti Allah'ın İslam'ında arayacaklar. İnsanlar İslam'ı yaşamakla, milletler İslam ahlakını uygulamakla, devletler de İslam hukukunu tatbik etmekle izzet ve şeref bulabilirler... İslam'ın dışında ne izzet var, ne de şeref vardır. Mantıken bir düşünelim. Göklerin ve yerin hâkimi kim? Tabii ki Allah diyeceğiz... Şu evrende gördüğümüz, görmediğimiz, sahip olduğumuz, olamadığımız, bildiğimiz bilmediğimiz bütün mevcudat yahut nimetler kime ait? Tabii ki Allah diyeceğiz... Şöyle düşünmemiz gerekmiyor mu? Demek ki mutlak manada güç kimde ise izzet ve şeref ondadır. Evet âlemlerin Rabbi olan Allah'tadır... Onun aziz dinindedir... Onun hukuku olan şeriattadır. Onun razı olduğu ulu önderi; Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselam'dadır. Ve bu yolu takip eden müminlerdedir. Ne yazık ki bizler izzet ve şerefi başka yerlerde arıyoruz. İzzet ve şerefi Amerika'da arıyoruz... İzzet ve şerefi Avrupa Birliği’nde arıyoruz... İzzet ve şerefi zengin olmada, makam sahibi olmada yahut lanet olası moda'da... Herkesin adapte olduğu bir yer vardır. Hayatını bahşettiği bir hayat ilkesi vardır. Hayatımızı her kime bahsetmişsek izzeti ve şerefi on da arıyoruz demektir. İzzet ve şeref, ne demokraside, ne teknolojide, ne partilerde, ne de beşeri sistemlerdedir. İzzet ve şeref Allah'ın razı olduğu İslami yaşamakla elde edilir. "Ahiret yurdu (cennet) ise, (dünya ve içindekilerden) elbette daha hayırlıdır."(Nahl 30) Gördünüz mü izzet ve şeref neredeymiş? Ahirette, ahireti gündeminde tutanlarda... Alın size Resulullah'tan bir mübarek söz: “Sabah namazının iki rekât sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.” (Müslim, Müsâfirîn 96)... Yaa! Gördünüz mü dostlar! İzzet müşerref namaz kılmakta. İzzet ve şeref Allah yolunda hayır yapmakta. İzzet ve şeref içkiden, kumardan zinadan, her türlü hayâsızlıktan beri durmakta. Velhasıl izzet ve şeref demek ki Allah'ın razı olduğu hayatta mevcuttur. İzzet ve şerefi başka yerde arayanların çabası beyhudedir. Boştur... Anlamsızdır... Ve sonra hüsrandır. İzzet ve şerefi Allah'ın ayetinden, İslam'ın hukukundan, Resulullah'ın izini takip etmekten başka yerde arayanların sonu hezeyandır vesselam... Allah'a emanet olun…