Kaldık gurbet elde yandı içimiz
Ayrılık ateşi kor imiş meğer
Aşkın belasından söndü kaçımız?
Sevda küllenmeyen har imiş meğer
Yar aşkıyla çaldık gönül sazını
Duyamadık bir çift tatlı sözünü
Çattı hilal kaşın yumdu gözünü
Sevdiceğim bana kör imiş meğer
Utancından dönüp bakmaz kimseye
Kızdı mıydı döver, bakmaz cüsseye
Toktur gözü gönlü bakmaz hisseye
Kemale erdiren ar imiş meğer
Çalışmayan mahlûk, insan olur mu?
Ha deyince işler hemen olur mu?
Yorulmadan didinmeden olur mu?
Helal nişanesi ter imiş meğer
Sağlık ve dostluktur her şeyin başı
Dost, dostunun kara günde yoldaşı
Değer bilen dostu başında taşı
Kadir kıymet bilmek zer imiş meğer
Doğru sözlü olmak gibisi var mı?
Sözünden dönmemek gibisi var mı?
Mert adamdır denmek gibisi var mı?
İltifata layık er imiş meğer
Çağırmış yanına gelmek nerede?
İki nimet saymış bilmek nerede?
Neşet Baba gibi çalmak nerede?
Söz söylemek bile zor imiş meğer