“Hecin” tabirini bundan yıllar önce Vay Anam Vay dizisinde duymuştum. Nevra Serezli’nin oynadığı karakter güya Müslümanı sembolize eden ve Atilla Olgaç tarafından canlandırılan büyük damadını bu isimle daha doğru bir tabirle “Hecin Devesi” olarak adlandırıyordu. Bu karakter ile tek gaye İslam ile dalga geçmek olsa da meseleye bugün o boyuttan bakmayacağım.
Hecin kelimesine yıllar sonra Siyer Yıllığında rastladım. Bu kelime deve yavrusu anlamına geliyormuş. Annesi farklı ırktan olan develeri nitelendirmek için kullanılıyor. Aslında onları da küçümsemek için kullanılıyor. Peki bu Hecin ifadesi insanlar için de kullanıldı mı? Kullanıldıysa hangi anlamda kullanıldı. Bu kullanımın ilerleyen boyutları ne oldu. Şimdi buna bir bakalım.
Hecin kelimesi annesi farklı milletlerden olan Arapları ifade etmek için kullanılmıştır. Arap kültüründe bu tip insanlara sıcak bakılmamıştır. Genellikle ikinci sınıf insan olarak nitelendirilen Hecinler sırf bu nedenle olsa gerek hayvan ile aynı sıfatla anılmıştır. Annesi cariye olan ve Arap olmayan, Amr bin As hayatı boyunca babasının izinden gitmiştir. Psikolojik olarak kendini babasının yerine koymuştur. Bunun tek nedeni babasının, annesinin milliyeti ve konumu nedeniyle kendisini sevmemesi olmuştur. Baba tarafından adam yerine konulmayan evlat Kraldan fazla kralcı olabilmiştir. Ağabeyi- Mekke döneminde ilk Müslüman olanlardan birisidir- Hişam Arap anneden doğduğu için daha özgür davranabilmiştir. Buna benzer örnekler artırabilir.
Hecinlerin annelerinin cariye veya hür olması fark etmemektedir. Toplumsal bakış yine aynıdır. Tabi bu durum genişleyerek devam etmiştir. Arap olmayan Müslümanlar “Mevali” yani azatlı köle olarak değerlendirilmiştir. Hatta Mevali aleyhine uydurma sözler hadis olarak nitelendirilerek bu aşağılayıcı tutum dini bir zemine oturtulmaya çalışılmıştır. Fakat kader ağlarını görmüş gün olmuş Arapları Mevali yönetir olmuştur. Osmanlı, Selçuklu, Timur, Memluk gibi devletler tamamen Mevali tarafından kurulan devletler olarak Arap coğrafyasına hakim olmuşlardır. Bu dönemlerde Araplara yönelik olumsuz bir politika –istisnalar hariç- uygulanmamıştır.
Bir dinin özünde olmayan anlayışlar örf olarak o dine yamanmaya çalışılsa da Allah’ın yardımıyla bu gelenekler tam tersi netice vermiştir. Unutulmamalıdır ki “Üstünlük ancak takvadadır.”