Seyyid Harun Veli tüm yönleriyle sempozyumda anlatıldı
Seyyid Harun Veli tüm yönleriyle sempozyumda anlatıldı
Seydişehir'in kurucusu mutasavvıf Seyyid Harun Veli'nin 705. vefat yıl dönümü dolayısıyla Seydişehir'de sempozyum düzenlendi.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Seydişehir Seyyid Harun Veli Cami Derneği, bir şehir ve medeniyet öncüsü olan, Seydişehir’in kurucusu mutasavvıf Seyyid Harun Veli’nin 705. vefat yıl dönümünde ortak sempozyum düzenledi. Seydişehir Şaban Cengiz Kültür Merkezinde icra edilen programda akademisyen ve araştırmacılar, bütün yönleriyle Seyyid Harun Veli’yi anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hidayet Yavuz, “Vefatının 705. yıl dönümüzde şehrimizin banisi, medeniyet mayasını şehrimize taşıyıp bir şehir tasavvuru oluşturan ve erdemli değerleriyle bugüne ışık tutan Horasan ereni Seyyid Harun Veli’yi rahmet ve minnetle anıyoruz. 14. Yüzyılın başlarında Karaman vilayetinin batısında, Küpe Dağı bölgesinde bir şehir kurmak, kurduğu şehirde bir medeniyet inşasının temellerini atmak ve Horasan’dan getirdiği hikmet dolu ruhu gelecek nesillere taşımak için cami, zaviye ve medrese yaparak yola koyulan Seyyid Harun Veli ile talebeleri asırlar boyunca devam edegelen bir kültür mirasının öncüsü olmuşlardır” diye konuştu.
Seydişehir Kaymakamı Cevdet Bakkal ise Konya Büyükşehir Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Seyyid Harun Veli Cami Derneği yönetimi ile programa destek veren Seydişehir Belediyesine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “ Seyyid Harun Veli çok uzak coğrafyalardan, bilmediği bir yere gelerek orada bir şehir inşa etmiştir. Yerleşim için belirlediği alanı güvenlik için önce duvarla çevirip sonra camiyi, medreseyi, hamamı, aşevini, yani sosyal donatısını yapmıştır. Gelecek yıl inşallah daha geniş katılımla program yapmaya gayret edeceğiz” dedi.
"ANADOLU İSLÂM’DAN MAYALANDI"
Sempozyumun birinci oturumuna başkanlık eden Prof. Dr. Yakup Kaya, “İlk defa düzenlenen bu çalışmanın Seydişehir için daha kapsamlı, şümullü çalışmalara yol açacağına vurgu yaparak, “Anadolu’nun İslâmlaşması, Türkleşmesi bir günde olan hadise değildir. Dünya tarihinde bizlere, (Yakınçağ şöyle başlar, Yeniçağ böyle başlar) diye bir şeyler empoze edildi. Bugün, Araştırıcıların bir tespitini paylaşmak istiyorum; 13. yüzyılda Arz-ı Rum, yani Diyar-ı Rum’un Türkiye ile dönüşüm yaşadı. Dönemin Arap kaynaklarında, bulunduğumuz coğrafya bu isimlerle yazılıdır. Bu dönüşümle coğrafyamız hem İslam’dan mayalanmış hem de Türk kültürü, erdemleri ve faziletleriyle yoğrulmuştur” dedi.
Daha sonra Prof. Dr. Ahmet Taşğın Seyyid Harun Veli’nin Tasavufi Kimliği ve Konya’daki Tasavvufi Zümrelerle İlişkileri; Prof. Dr. Mehmet Emin Şen Seyyid Harun Veli’nin Tarihi Kimliği; Prof. Dr. Ömer Soner Hunkan Türkistan Tasavvuf Geleneğinin Anadolu’ya Yansıması ve Prof. Dr. Dilaver Gürer Seyyid Harun Veli’nin Tasavvuf Anlayışı üzerine bildirilerini sundu.
"TARİH VE KÜLTÜRÜMÜZE DAİR BİLMEDİĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR"
İkinci Oturumun Başkanlığını yapan Prof. Dr. Adem Esen milli kültürümüzle ilgili zafiyetlerimize dikkat çekerek “Bilmediğimiz pek şey var ve bunların ortaya çıkarılmasına ihtiyaç var. Merkezi hükümetin yanı sıra Belediyelerimizin ve Üniversitelerimizin de bu konuda çalışmaları ileri seviyelere çıkarması lazım” dedi.
İkinci Oturuma çevrim içi yöntemle uzaktan katılan Doç. Dr. Ayşe Değerli Velet Seydişehir’de Seyyid Harun Veli Manzumesi ve Buna Bağlı Tekkeler konulu bildirisini okudu. Prof. Dr. Doğan Yörük 15. ve 16. Yüzyıl Tahrirleri Üzerinden Seydişehir ve Vakıflar; Prof. Dr. Hasan Bahar Sözlü Tarihte Seyyid Bayram Veli Kültü; Uzman Tarihçi Ercan Arslan Makalat-ı Seyyid Harun’da Geçen Eski Türk İnanışına Dair İzler; Bekir Şahin de Makalat-ı Seyyid Harun Veli Yazmalarının Tanıtımı üzerine konuştu.
"MOĞOL AKINLARINDA HALKI KORUDULAR"
Öğleden sonra yapılan üçüncü oturumu yöneten Prof. Dr. Aydın Usta Moğolların Anadolu’ya yaptığı akınlara vurgu yaparak, “Moğollar gelirken Türkmenler isyan edip ve bu akınları bastırıyor. Sonra daha büyük ordularla geliyorlar ve bunların her biri Anadolu’da çok baskıya, uçlara doğru da bir akıma neden oluyor. O dönemde uçlarda nüfus artışı yaşanıyor. Anadolu halkının çoğunun büyük zulüm gördüğü bir dönem oluyor. Bu, halkın kurtarıcıya ihtiyacı olduğu bir dönemdir. Bu dönemde büyük oranda bu rol mutasavvıflara ve Türkmen Beylerine düşüyor. Bu dönemde gelen mutasavvıfların, halkın korunmasında rolleri var. Hz. Mevlana’nın Konya’da bu görevi çok iyi yaptığı gibi, Seydişehir’e gelip bir şehir, medeniyet inşa eden mutasavvıflardan biri de Seyyid Harun Veli’dir” diye konuştu.
Oturumda Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen Seyyid Harun Veli’nin Halifelerinden Seyyid Mahmud Veli; Doç. Dr. Mustafa Akkuş Seyyid Harun Veli’nin Yaşadığı Dönemde Selçuklular ve Siyasal Durum; Dr. Büşra Bağcı Seyyid Harun Veli’nin Halifeleri ve Anadolu’nun İslâmlaşmasındaki Rolleri; Uzman Tarihçi, Şükrü Taşdelen de Seyyid Harun Veli’nin Yaşadığı Dönemdeki Siyaasi Çevrelerle İlişkileri konularında bildiri sundu.
"HEM ŞEHİR, HEM MEDENİYET İNŞA ETTİ"
Sempozyumun dördüncü ve son oturumuna Prof. Dr. Bekir Biçer Başkanlık etti. Seyyid Harun Veli’nin Anadolu’ya geldiği dönemde var olan sıkıntıların altını çizen Biçer, “Baskılara ve zulümlere karşı halkın dirençli olmasında Seyyid Harun Veli gibi büyük zatlların önemli katkıları oldu. Seyyid Harun Veli de sadece bir şehir değil, medeniyet inşa ederek büyük bir görev yaptı” diye konuştu.
Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz’in Seyyid Harun ve Dediği Sultan arasındaki Manevi Rekabet; Prof. Dr. Mehmet Emin Şen’in Kadı Sicillerinde Seyyid Harun Veli Külliyesi ve Ahfadı ile İlgili Davalar konulu bildirilerini sunmasıyla sempozyum sona erdi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.