Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

VAZGEÇİŞLER, ARMAĞANLARA YER AÇAR…

Vazgeçmek kelimesi sözlükte bir anlamıyla, “Alışkanlık durumuna getirdiği, bağımlı olduğu bir şeyi bırakmak ya da artık yapmaz olmak” olarak tanımlanıyor. Pek çok insan için alışılageldiği düzeninden vazgeçmek, konfor alanından çıkmak zordur. Bulunduğu yer ona iyi gelmese bile, mevcut düzenin içinden çıkmak, bilinmeze yelken açmak, çoğu insana korkutucu gelir. Bu sebeple de aynı sıkıntılar ve kısır döngüler içinde kendine eziyet eder. Oysa hayat ancak, VAZGEÇME CESARETİNİ gösterenleri, yeni bir MERHABA ile KUCAKLAR! … Zaman zaman, pek çok İnsan kendini sıkışmış bir halde bulur. Çaresiz kapana kısılmış gibi, bir Labirentin içinden çıkmaya çalışırken de, kimi zaman bu çaresizliklerine teslim olur, kimi zaman da günah keçisi aramaya… Bazen başkalarını suçlar, bazen sistemi, kaderini, bazen de kendini… Neticede, şikayet etmekle, sızlanmakla yahut kendine acımakla tüketir nefeslerini… Bazıları da durumu kabul eder, “ortada bir ölü varsa kalkacak elbet” der ve bir çıkış yolu aramaya başlar. Böyle zamanlarda durmadan “Ne yapmalıyım” diye sorar durur insan kendine, bazen de çevresindekilerle… Belkide doğru soru “ne yapmalıyım” değildir, “NEYİ YAPMAMALIYIM” diye sormaktır. Çünkü İnsan ne yapacağını bilemediği durumlarda, sürekli düşünerek, her kafadan bir ses çıkmasına müsaade ederek daha da karışır. Belki de böyle An’larda sakinleşerek, neleri bırakması gerektiğine, nelerden vazgeçmesi gerektiğine odaklanmalıdır. Çünkü İnsan nefsini arındırdıkça, kötülüğe dair yapmaması gerekenler için emek verdikçe, ne yapması gerektiği de kendiliğinden ortaya çıkar. Olması gerekenler kolaylıkla olur gider akışın içinde… Gelen mucizelere “nasıl oldu hiç anlamadım” derken de şükürler eder. … Nasıl ki dolu bir sayfaya yeni şeyler yazmak mümkün değilse, (yazılsa da onca karışıklık içinde okumak mümkün değildir. ) tıpkı bu bakış açısıyla, Önce sayfaları temizlemek, kirlerden arındırmak gerekir. Örnekler çoğaltılabilir elbet… Mesela giymediğiniz kıyafetlerle dolu bir gardırobu arındırırsanız, ancak o vakit yerine yeni kıyafetler gelir. Ya da nasıl ki dolu bir bardağa bir damla daha ilave edilemezse, Ezbere tıka basa, basma kalıp bilgilerle dolu bir zihine de, yeni ve doğru bilgiler yerleşemez. Bu sebeple, önce gereksiz olan, eski de, geçmiş de kalan, zarar veren, bir şekilde kötülüğe dahil eden her şeyden vazgeçmek gerek… Kısacası önce ARINMAK gerek… Çünkü Elveda deme cesaretini göstermeyenler, Armağanlara yer bulamazlar…  
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2023 - Perşembe

VAZGEÇİŞLER, ARMAĞANLARA YER AÇAR…

Vazgeçmek kelimesi sözlükte bir anlamıyla, “Alışkanlık durumuna getirdiği, bağımlı olduğu bir şeyi bırakmak ya da artık yapmaz olmak” olarak tanımlanıyor.
Pek çok insan için alışılageldiği düzeninden vazgeçmek, konfor alanından çıkmak zordur. Bulunduğu yer ona iyi gelmese bile, mevcut düzenin içinden çıkmak, bilinmeze yelken açmak, çoğu insana korkutucu gelir. Bu sebeple de aynı sıkıntılar ve kısır döngüler içinde kendine eziyet eder.
Oysa hayat ancak, VAZGEÇME CESARETİNİ gösterenleri, yeni bir MERHABA ile KUCAKLAR!
Zaman zaman, pek çok İnsan kendini sıkışmış bir halde bulur. Çaresiz kapana kısılmış gibi, bir Labirentin içinden çıkmaya çalışırken de, kimi zaman bu çaresizliklerine teslim olur, kimi zaman da günah keçisi aramaya…
Bazen başkalarını suçlar, bazen sistemi, kaderini, bazen de kendini…
Neticede, şikayet etmekle, sızlanmakla yahut kendine acımakla tüketir nefeslerini…
Bazıları da durumu kabul eder, “ortada bir ölü varsa kalkacak elbet” der ve bir çıkış yolu aramaya başlar. Böyle zamanlarda durmadan “Ne yapmalıyım” diye sorar durur insan kendine, bazen de çevresindekilerle…
Belkide doğru soru “ne yapmalıyım” değildir, “NEYİ YAPMAMALIYIM” diye sormaktır.
Çünkü İnsan ne yapacağını bilemediği durumlarda, sürekli düşünerek, her kafadan bir ses çıkmasına müsaade ederek daha da karışır. Belki de böyle An’larda sakinleşerek, neleri bırakması gerektiğine, nelerden vazgeçmesi gerektiğine odaklanmalıdır.
Çünkü İnsan nefsini arındırdıkça, kötülüğe dair yapmaması gerekenler için emek verdikçe, ne yapması gerektiği de kendiliğinden ortaya çıkar. Olması gerekenler kolaylıkla olur gider akışın içinde…
Gelen mucizelere “nasıl oldu hiç anlamadım” derken de şükürler eder.
Nasıl ki dolu bir sayfaya yeni şeyler yazmak mümkün değilse, (yazılsa da onca karışıklık içinde okumak mümkün değildir. ) tıpkı bu bakış açısıyla, Önce sayfaları temizlemek, kirlerden arındırmak gerekir.
Örnekler çoğaltılabilir elbet…
Mesela giymediğiniz kıyafetlerle dolu bir gardırobu arındırırsanız, ancak o vakit yerine yeni kıyafetler gelir. Ya da nasıl ki dolu bir bardağa bir damla daha ilave edilemezse, Ezbere tıka basa, basma kalıp bilgilerle dolu bir zihine de, yeni ve doğru bilgiler yerleşemez.
Bu sebeple, önce gereksiz olan, eski de, geçmiş de kalan, zarar veren, bir şekilde kötülüğe dahil eden her şeyden vazgeçmek gerek…
Kısacası önce ARINMAK gerek…
Çünkü Elveda deme cesaretini göstermeyenler, Armağanlara yer bulamazlar…
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.