Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

KADIN İLAHİ IŞIĞIN HUZMESİDİR

Kadın mucizeyi doğuran, Allah’ın kudretini, sanatını yansıtandır. İnsan yoktan var olurken, bir damladan bir mucize gerçekleşir ki, ne muazzam bir oluştur doğum! Bu mucizeyi dokuz ay bedeninde taşıyan, her türlü zorluğu omuzlayan ve her bir hücrenin oluşumuna, her zerresiyle şahitlik edendir kadın. “... Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu...”(Ahkaf, 46/15) Her insan bir kadının eseridir ve bu sebeple, kadın kutsaldır. Aynı zamanda, Rahman ve Rahim olan Allah’ın, yaratmak üzere tecelli ettiği ve mucizenin oluştuğu yer, rahim ismi ile kadında vücut bulur. … “Cennet anaların ayakları altındadır.” Öyleyse çoçuklarınıza bakıp büyüten, bedeninden, ruhundan, kendinden nice fedakarlıklar ile onları yetiştiren kadınlara zulüm ve eziyet etmek reva mıdır? Nazım Hikmet’in söylediği gibi;  “Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler” Üstelik yalnızca biyolojik annelik değildir ana olmak, kadının özünden taşan bir haldir ve her kadın anadır. … Kadın Aşk’ tır, Aşk’ı doğurandır. Yüreğinize Aşk’ın tohumlarını eken, nefesiyle filizlendiren ve varlığıyla büyüten, güzelleştirendir. Ve Kadını bir cinsel meta haline getirmek, insanlık mertebesinden ne kadar da uzak bir halin eseridir. Kadın yoldaştır, dosttur, arkadaştır. Eşindir, kardeşindir yahut bakmaya doyamadığın üstüne titrediğin kızındır. Unutma, Senin incittiğin, kırdığın, soldurduğun bir kadın, bir başka babanın çiçeğidir. Yalan yanlış inançlarla, uydurmalarla hurafelerle, kadına hak ettiği değeri vermeyen, kadını köleleştiren, ötekileştiren, bu sömürü düzenine ve nefsi çıkarlarına dahil olanlar hakikatten ne kadar da uzaktır. Oysa Tarih boyunca, Türkler kadınına değer vermiş, savaşta, barışta, cephede, tarlada el ele omuz omuza bir birlerine hayat arkadaşı ve ömür eşi olmuşlardır.  Öyle ki; Hanım sözcüğünün türeyişi şu şekilde anlatılır. Mete Han gelip kendisine saygı sunan herkesin “ Han'ım “ şeklinde hitap ettiği bir ortamda, içeri giren eşini görünce “İşte bu da benim Han’ım” der. O günden bu yana kadın yöneticilere Hanım denir. … Oysa Ne kadın erkeğe köledir, Ne de erkektir kadına köle! Her Can sadece Allah’a aittir. Bu sebeple ister kadın olsun ister erkek insan Daima Özgür olmalıdır! Ve Birbirini tamamlayan, bütünleyen olmak üzere, Birlikte el ele, Gönül Gönüle önce değer vermek, önemsemek ile sahip olmak için değil, Biz olmak için, Bir’likte hayatı paylaşmak için beraber olmalıdır. Birbirlerini, ilahi ışığın bir yansıması, bir tecellisi olarak görmek ve Allah’ın bir emaneti olarak hissetmektir Kamil insan demek… Bu sebeple Rumi’de “ Kadın ilahi ışığın huzmesidir” der.
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2023 - Cumartesi

KADIN İLAHİ IŞIĞIN HUZMESİDİR

Kadın mucizeyi doğuran, Allah’ın kudretini, sanatını yansıtandır.

İnsan yoktan var olurken, bir damladan bir mucize gerçekleşir ki, ne muazzam bir oluştur doğum!

Bu mucizeyi dokuz ay bedeninde taşıyan, her türlü zorluğu omuzlayan ve her bir hücrenin oluşumuna, her zerresiyle şahitlik edendir kadın.

“... Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu...”(Ahkaf, 46/15)

Her insan bir kadının eseridir ve bu sebeple, kadın kutsaldır. Aynı zamanda, Rahman ve Rahim olan Allah’ın, yaratmak üzere tecelli ettiği ve mucizenin oluştuğu yer, rahim ismi ile kadında vücut bulur.

“Cennet anaların ayakları altındadır.”

Öyleyse çoçuklarınıza bakıp büyüten, bedeninden, ruhundan, kendinden nice fedakarlıklar ile onları yetiştiren kadınlara zulüm ve eziyet etmek reva mıdır?

Nazım Hikmet’in söylediği gibi;

 “Sizi de bir ana doğurmadı mı?

Analara kıymayın efendiler”

Üstelik yalnızca biyolojik annelik değildir ana olmak, kadının özünden taşan bir haldir ve her kadın anadır.

Kadın Aşk’ tır, Aşk’ı doğurandır. Yüreğinize Aşk’ın tohumlarını eken, nefesiyle filizlendiren ve varlığıyla büyüten, güzelleştirendir.

Ve Kadını bir cinsel meta haline getirmek, insanlık mertebesinden ne kadar da uzak bir halin eseridir.

Kadın yoldaştır, dosttur, arkadaştır.

Eşindir, kardeşindir yahut bakmaya doyamadığın üstüne titrediğin kızındır.

Unutma, Senin incittiğin, kırdığın, soldurduğun bir kadın, bir başka babanın çiçeğidir.

Yalan yanlış inançlarla, uydurmalarla hurafelerle, kadına hak ettiği değeri vermeyen, kadını köleleştiren, ötekileştiren, bu sömürü düzenine ve nefsi çıkarlarına dahil olanlar hakikatten ne kadar da uzaktır.

Oysa Tarih boyunca, Türkler kadınına değer vermiş, savaşta, barışta, cephede, tarlada el ele omuz omuza bir birlerine hayat arkadaşı ve ömür eşi olmuşlardır. 

Öyle ki; Hanım sözcüğünün türeyişi şu şekilde anlatılır. Mete Han gelip kendisine saygı sunan herkesin “ Han'ım “ şeklinde hitap ettiği bir ortamda, içeri giren eşini görünce “İşte bu da benim Han’ım” der. O günden bu yana kadın yöneticilere Hanım denir.

Oysa Ne kadın erkeğe köledir,

Ne de erkektir kadına köle!

Her Can sadece Allah’a aittir.

Bu sebeple ister kadın olsun ister erkek insan Daima Özgür olmalıdır!

Ve Birbirini tamamlayan, bütünleyen olmak üzere,

Birlikte el ele, Gönül Gönüle önce değer vermek, önemsemek ile sahip olmak için değil,

Biz olmak için, Bir’likte hayatı paylaşmak için beraber olmalıdır.

Birbirlerini, ilahi ışığın bir yansıması, bir tecellisi olarak görmek ve Allah’ın bir emaneti olarak hissetmektir Kamil insan demek…

Bu sebeple Rumi’de “ Kadın ilahi ışığın huzmesidir” der.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.