Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

DEĞİŞMEK Mİ LAZIM?

Değişmek kelimesi günlük hayatın içinde bazen manasını tam olarak kavramadan kullanılır. Şöyle ki; Hayatımı değiştirmek istiyorum, kendimi değiştirmek istiyorum yahut eşim değişsin istiyorum vb cümleler kurulur. Peki, gerçekten değiştirmeye mi ihtiyacınız var kendinizi ya da sevdiğinizi? Oysa değiştirmek var olanı başka bir şey ile takas etmek, olduğundan başka bir duruma getirmek demek ise doğru bir kullanım olmuş olur mu? Örneğin bir bardak suyu boşaltıp yerine zeytinyağı koyarsanız bardağın içindeki sıvıyı değiştirmiş olursunuz. Çünkü Öz’ü, yani özellikleri, aynı değildir su ve zeytinyağının. Dönüştürmek ise bir halden başka bir hale ya da bir durumdan başka bir duruma geçmektir. Tıpkı katı olan, buz kesmiş bir kalbi, sevginin sıcaklığı ile ısıtarak, bir su gibi Gönüllere akmasını sağlamak üzere dönüştürmek gibi. Ardından Aşk ile daha da artırarak alevi, havalara uçmasını sağlamak gibi… Yani aslında değiştirmeye değil dönüştürmeye, geliştirmeye ihtiyaç vardır. Özünü kaybetmeden, iyi, daha iyiye, daha iyi en iyiye dönüşmeli, gelişmelidir. Böyle bakıldığı zaman insanın sevdiğini ya da kendini değiştirmeye çalışması kadar manasız bir şey olabilir mi? Oysa sevdiğinizi var olduğu hali ile yani O olduğu için sevdiniz. Başka türlü olsa idi başkaları gibi olacaktı sizin için ve şüphesiz gönlünüzdeki yeri de başka olacaktı. İnsanların yaptığı en büyük hatalardan birisi de budur. Değiştirmeye çalışmak! Bütün mutsuzluklar da buradan çıkmaz mı? İnsan karşısındakini değiştirmeye çalıştıkça hem kendisi, hem O insan kendi olmaktan uzaklaşır ve giderek daha da mutsuzlaşır. Bazen de “Kimse kimseyi değiştiremez, insan ancak kendini değiştirebilir." denir. Yine aynı şekilde kendinizi değiştirmeye çalışmak kadar beyhude bir uğraş olabilir mi? Sizi kıymetli yapan, değerli kılan sizi siz yapanları değiştirmeye değil daha iyiye dönüştürmeye, geliştirmeye ihtiyaç vardır oysa… Kendinizi değiştirmeye çalışmak, Çınar’ın neden kavak ya da selvi değilim demesi gibidir. Veya tıpkı çirkin ördek yavrusu masalında olduğu gibi, ördek yumurtaları arasına karışan bir kuğu yavrusunun, kendini diğer ördek yavruları gibi olmadığı için kötü hissetmesi ve onlara benzemeye, onlar gibi olmaya çabalaması kadar beyhudedir. Ne kadar güzel bir kuğu olduğunun farkında olmayan, neden diğerleri gibi değilim diye üzülen ve çirkin ördek yavrusu diye alay edilen bu minik kuğu, kendini farkedip kuğu olmanın gereğini en iyi şekilde yapan olunca huzuru bulur. Yani kuğu olmaktan vazgeçip ördek olmaya çabalayarak değil! Demem o ki, insan ne kendini, ne de sevdiklerini değiştirmeye çalışmamalı! Başkası değil kendi olmanın güzelliğini ortaya çıkartarak en iyiyi yaşayan ve yaşatan olmalı…
Ekleme Tarihi: 27 Nisan 2023 - Perşembe

DEĞİŞMEK Mİ LAZIM?

Değişmek kelimesi günlük hayatın içinde bazen manasını tam olarak kavramadan kullanılır.

Şöyle ki; Hayatımı değiştirmek istiyorum, kendimi değiştirmek istiyorum yahut eşim değişsin istiyorum vb cümleler kurulur.

Peki, gerçekten değiştirmeye mi ihtiyacınız var kendinizi ya da sevdiğinizi?

Oysa değiştirmek var olanı başka bir şey ile takas etmek, olduğundan başka bir duruma getirmek demek ise doğru bir kullanım olmuş olur mu?

Örneğin bir bardak suyu boşaltıp yerine zeytinyağı koyarsanız bardağın içindeki sıvıyı değiştirmiş olursunuz. Çünkü Öz’ü, yani özellikleri, aynı değildir su ve zeytinyağının.

Dönüştürmek ise bir halden başka bir hale ya da bir durumdan başka bir duruma geçmektir. Tıpkı katı olan, buz kesmiş bir kalbi, sevginin sıcaklığı ile ısıtarak, bir su gibi Gönüllere akmasını sağlamak üzere dönüştürmek gibi. Ardından Aşk ile daha da artırarak alevi, havalara uçmasını sağlamak gibi…

Yani aslında değiştirmeye değil dönüştürmeye, geliştirmeye ihtiyaç vardır. Özünü kaybetmeden, iyi, daha iyiye, daha iyi en iyiye dönüşmeli, gelişmelidir.

Böyle bakıldığı zaman insanın sevdiğini ya da kendini değiştirmeye çalışması kadar manasız bir şey olabilir mi?

Oysa sevdiğinizi var olduğu hali ile yani O olduğu için sevdiniz. Başka türlü olsa idi başkaları gibi olacaktı sizin için ve şüphesiz gönlünüzdeki yeri de başka olacaktı. İnsanların yaptığı en büyük hatalardan birisi de budur. Değiştirmeye çalışmak! Bütün mutsuzluklar da buradan çıkmaz mı? İnsan karşısındakini değiştirmeye çalıştıkça hem kendisi, hem O insan kendi olmaktan uzaklaşır ve giderek daha da mutsuzlaşır.

Bazen de “Kimse kimseyi değiştiremez, insan ancak kendini değiştirebilir." denir.

Yine aynı şekilde kendinizi değiştirmeye çalışmak kadar beyhude bir uğraş olabilir mi? Sizi kıymetli yapan, değerli kılan sizi siz yapanları değiştirmeye değil daha iyiye dönüştürmeye, geliştirmeye ihtiyaç vardır oysa…

Kendinizi değiştirmeye çalışmak, Çınar’ın neden kavak ya da selvi değilim demesi gibidir. Veya tıpkı çirkin ördek yavrusu masalında olduğu gibi, ördek yumurtaları arasına karışan bir kuğu yavrusunun, kendini diğer ördek yavruları gibi olmadığı için kötü hissetmesi ve onlara benzemeye, onlar gibi olmaya çabalaması kadar beyhudedir.

Ne kadar güzel bir kuğu olduğunun farkında olmayan, neden diğerleri gibi değilim diye üzülen ve çirkin ördek yavrusu diye alay edilen bu minik kuğu, kendini farkedip kuğu olmanın gereğini en iyi şekilde yapan olunca huzuru bulur. Yani kuğu olmaktan vazgeçip ördek olmaya çabalayarak değil!

Demem o ki, insan ne kendini, ne de sevdiklerini değiştirmeye çalışmamalı!

Başkası değil kendi olmanın güzelliğini ortaya çıkartarak en iyiyi yaşayan ve yaşatan olmalı…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.