Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

ÇOĞUNLUĞA MI UYMALI?

“Herkes gibi yaşasana sen, işine gücüne baksana…” Kimi zaman şarkılara, kimi zaman da akıl verenlerin konuşmalarına konuk olmuştur bu ve benzeri cümleler… Peki gerçekten herkes gibi mi yaşamalıdır insan? Yani çoğunluğa mı uymak gerekir? Herkesin gittiği yoldan gitmek, kalabalıkların içinde kaybolmak mıdır insanın Asıl ihtiyacı olan? Bakalım Kuran bu konuda neler söylüyor… “Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.” (En’âm Suresi 116. Ayet) “Gerçek olan şu ki; Bizi idrak edemeyen tanıdıklarınızın ve tanımadıklarınızın çoğu, bir cehaletin cehennemi içindedirler. Onların kalbleri vardır, hakikatleri idrak edemezler ve onların gözleri vardır, hakikatlere bakıp göremezler ve onların kulakları vardır, hakikatleri işitemezler. İşte onlar hayvanlar gibidirler, belki daha da şaşkındırlar. (Hakikatten) asıl habersiz olanlar işte onlardır. (A’râf Suresi 179. Ayet) … Kuran’da daha bir çok ayette, çoğunluğun ziyanda olduğundan, hakikati kavrayanların ise ne kadar da azınlıkta olduğundan bahsedilir. Çoğunluğun durumuna dair, Simurg’un (yani Anka Kuşunun), oldukça manalı ve derin bir hikayesi vardır; Zümrüdü Anka’yı bulmak için Kaf dağın’a doğru yola çıkan kuşların çoğunluğu, ovalarda seyre dalar, kimileri de zoru görünce kaçar ve vadilerden geri döner. Ancak onca kalabalığın içinden sadece Otuz(Si) kuş (murg) bu zorlu vadilerden vazgeçerek zirveye varır. “ Ölmeden önce ölünüz” halini yaşayan bu otuz kuş yanarak kül olurlar ve küllerinden yeniden doğarlar… Çünkü, Zirvenin yolu zordur, engebeli ve meşakkatlidir. Düz ovalarda yürümek gibi değildir. Bu sebeple de zirveler kalabalık değildir etekler gibi ve her yola çıkana da nasip olmaz. Zirve, Yalnızca, bu yolda samimiyetle emek verenlere, ömür verenlere yani Gönül verenlere nasip olur. … Çoğunluğa uymak konusuna, birde bir başka bakış açısı ile, gündelik hayatın içinden bir örnekle bakalım. Hani okulda öğrenci yanlış bişey yaptığında, “öğretmenim benim suçum yok, arkadaşım öyle dedi bende ona uydum” dediğinde; öğretmenin; “Evladım arkadaşın kendini pencereden at dese atacak mısın? “ sorusuna muhattap kalınması misali, Âlemlerin Rabbi’ne “çoğunluğa uydum, herkes böyle yapıyordu yahut “atalarımdan böyle gördüm” demek ne kadar makul olur sizce? Yine Kuran’dan bakalım sorunun cevabına… “Hiçbir (günah) yüklüsü, başkasının (günah) yükünü yüklenemez. (Günah)yükü ağır olan kişi, yükünü taşımaya -yakını bile olsa- (başkasını) yardıma çağırsa, yükünden hiçbir zerresi taşınamaz. Sen sadece Rablerine saygı duyanları ve her an Hakk’a bağlılık şuuruyla hareket ederleri uyarabilirsin. Arınmaya çalışan kişi, sadece kendisi için arınmış olur. Dönüş yalnızca Allah’adır. (Fâtır Suresi 18. Ayet) “İnkârcılara: “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman: “Hayır! Biz, atalarımızdan gördüğümüze uyarız” derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimseler ise! “(Bakara / 170. Ayet ) “Onlara; Allah’ın size sunduğu hakikatlere ve resulün anlattıklarına uyun, denildiği zaman: Atalarımızı ne üzere bulduysak onlar bize yeter, dediler. Ataları hakikatlerden bir şey bilmiyor ve hakikatin yolunu bulanlardan olmasalar bile mi? “ (MÂİDE SURESİ 104 ) … Elbette her devirde olduğu gibi, hakikati arayanlar, pek çok meşakkatli süreçlerden geçerler. Nice peygamberler, Yunus Emre’ler, Mevlana’lar, Atatürk ve daha nice Gönül Erleri bu uğurda başını koymuş, gönül vermiştir. “Asi’ye çıksa da adımız, böyledir bizim sevdamız” dizelerinde anlatıldığı gibi, Asi olmuşlardır bozuk düzenin içinde, karanlıklar Aydınlansın diye… Çünkü onlar, Çoğunluğa uyan değil, hakikati arayanlara Önder olmak için, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayetini yaşamak ve yaşatmak üzere gönül vermişlerdir. Yaşamları kişisel çıkarları ve dünyalık hazları peşinde koşarak geçmemiştir. Peygamberler’in, taşlanarak öldürülen, çarmıha gerilen, zulme uğrayan, suikastlere kurban giden nice Önderlerin ve Aydınların yolu ne kadar Meşakkatli olsa da, hep bu Aşk’ın yolu olmuştur, çoğunluğun yolu değil! Şimdi bir daha sorun kendinize; Gerçekten, ÇOĞUNLUĞA MI UYMALI?
Ekleme Tarihi: 02 Kasım 2023 - Perşembe

ÇOĞUNLUĞA MI UYMALI?

“Herkes gibi yaşasana sen, işine gücüne baksana…”
Kimi zaman şarkılara, kimi zaman da akıl verenlerin konuşmalarına konuk olmuştur bu ve benzeri cümleler…
Peki gerçekten herkes gibi mi yaşamalıdır insan? Yani çoğunluğa mı uymak gerekir?
Herkesin gittiği yoldan gitmek, kalabalıkların içinde kaybolmak mıdır insanın Asıl ihtiyacı olan?
Bakalım Kuran bu konuda neler söylüyor…
“Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.” (En’âm Suresi 116. Ayet)
“Gerçek olan şu ki; Bizi idrak edemeyen tanıdıklarınızın ve tanımadıklarınızın çoğu, bir cehaletin cehennemi içindedirler. Onların kalbleri vardır, hakikatleri idrak edemezler ve onların gözleri vardır, hakikatlere bakıp göremezler ve onların kulakları vardır, hakikatleri işitemezler. İşte onlar hayvanlar gibidirler, belki daha da şaşkındırlar. (Hakikatten) asıl habersiz olanlar işte onlardır. (A’râf Suresi 179. Ayet)
Kuran’da daha bir çok ayette, çoğunluğun ziyanda olduğundan, hakikati kavrayanların ise ne kadar da azınlıkta olduğundan bahsedilir.
Çoğunluğun durumuna dair, Simurg’un (yani Anka Kuşunun), oldukça manalı ve derin bir hikayesi vardır;
Zümrüdü Anka’yı bulmak için Kaf dağın’a doğru yola çıkan kuşların çoğunluğu, ovalarda seyre dalar, kimileri de zoru görünce kaçar ve vadilerden geri döner. Ancak onca kalabalığın içinden sadece Otuz(Si) kuş (murg) bu zorlu vadilerden vazgeçerek zirveye varır. “ Ölmeden önce ölünüz” halini yaşayan bu otuz kuş yanarak kül olurlar ve küllerinden yeniden doğarlar…
Çünkü, Zirvenin yolu zordur, engebeli ve meşakkatlidir. Düz ovalarda yürümek gibi değildir. Bu sebeple de zirveler kalabalık değildir etekler gibi ve her yola çıkana da nasip olmaz. Zirve, Yalnızca, bu yolda samimiyetle emek verenlere, ömür verenlere yani Gönül verenlere nasip olur.
Çoğunluğa uymak konusuna, birde bir başka bakış açısı ile, gündelik hayatın içinden bir örnekle bakalım. Hani okulda öğrenci yanlış bişey yaptığında, “öğretmenim benim suçum yok, arkadaşım öyle dedi bende ona uydum” dediğinde; öğretmenin; “Evladım arkadaşın kendini pencereden at dese atacak mısın? “ sorusuna muhattap kalınması misali, Âlemlerin Rabbi’ne “çoğunluğa uydum, herkes böyle yapıyordu yahut “atalarımdan böyle gördüm” demek ne kadar makul olur sizce?
Yine Kuran’dan bakalım sorunun cevabına…
“Hiçbir (günah) yüklüsü, başkasının (günah) yükünü yüklenemez. (Günah)yükü ağır olan kişi, yükünü taşımaya -yakını bile olsa- (başkasını) yardıma çağırsa, yükünden hiçbir zerresi taşınamaz. Sen sadece Rablerine saygı duyanları ve her an Hakk’a bağlılık şuuruyla hareket ederleri uyarabilirsin. Arınmaya çalışan kişi, sadece kendisi için arınmış olur. Dönüş yalnızca Allah’adır. (Fâtır Suresi 18. Ayet)
“İnkârcılara: “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman: “Hayır! Biz, atalarımızdan gördüğümüze uyarız” derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimseler ise! “(Bakara / 170. Ayet )
“Onlara; Allah’ın size sunduğu hakikatlere ve resulün anlattıklarına uyun, denildiği zaman: Atalarımızı ne üzere bulduysak onlar bize yeter, dediler. Ataları hakikatlerden bir şey bilmiyor ve hakikatin yolunu bulanlardan olmasalar bile mi? “ (MÂİDE SURESİ 104 )
Elbette her devirde olduğu gibi, hakikati arayanlar, pek çok meşakkatli süreçlerden geçerler. Nice peygamberler, Yunus Emre’ler, Mevlana’lar, Atatürk ve daha nice Gönül Erleri bu uğurda başını koymuş, gönül vermiştir. “Asi’ye çıksa da adımız, böyledir bizim sevdamız” dizelerinde anlatıldığı gibi, Asi olmuşlardır bozuk düzenin içinde, karanlıklar Aydınlansın diye…
Çünkü onlar, Çoğunluğa uyan değil, hakikati arayanlara Önder olmak için, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayetini yaşamak ve yaşatmak üzere gönül vermişlerdir. Yaşamları kişisel çıkarları ve dünyalık hazları peşinde koşarak geçmemiştir. Peygamberler’in, taşlanarak öldürülen, çarmıha gerilen, zulme uğrayan, suikastlere kurban giden nice Önderlerin ve Aydınların yolu ne kadar Meşakkatli olsa da, hep bu Aşk’ın yolu olmuştur, çoğunluğun yolu değil!
Şimdi bir daha sorun kendinize;
Gerçekten, ÇOĞUNLUĞA MI UYMALI?
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.