İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -4-

Önceki yazılarımda politik doğruculuk dininin hurafelerinden bahsetmiştim. Üzerinde durdukça daha fazla madde ekleyebiliriz, eklenecek birçok kör inanç unsuru var elbette fakat ben önemli gördüklerimden bahsederek bu konuyu daha fazla uzatmak istemedim. 4- Milliyetçiliğin ırkçılık olduğunu iddia etmek; Özellikle batı dünyasında yükselen sağ siyaset, ırkçılık ve şiddet dalgaları ile birlikte, yabancı düşmanlığına, ırkçılığa, hoşgörüsüzlüğe karşı yükseltilen haklı tepkilerin yanında politik doğrucular tarafından, bu kötücül unsurlar ile birlikte milliyetçilik de sık sık anılmaya ve eşdeğer tutulmaya başlandı. Topluma ve inananlarına sürekli milliyetçiliğin ırkçılık olduğu telkin ediliyor. Klasik bir karalama yöntemi olarak, faşizme, cinsiyetçiliğe, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşıyız sloganı atılmaktadır. Oysa milliyetçilik, ırkçılığın tam tersidir. Irk, din, mezhep farklılıkları güdülmeksizin, bir ülkede yaşayan tüm insanlar ve halklar o ülkenin milletidir. Yaşadığımız çağda ve coğrafyada bölgecilik ve milliyetçilik bir tercih değil bir mecburiyettir. Öncelikle ailemiz, akrabalarımız, sokağımız, şehrimiz, bölgemiz için pozitif değerler üretip, iyi olmalarını sağlamaktır. Elde edilen birikim ile ayakta durarak bu sınırları genişletip tüm insanlığa katkı sağlayabiliriz. Anayasal güvence ve hukukun üstünlüğünü temin ederek ve eşit yurttaşlar olarak bir ülkede yaşamak, öncelikle kendi kendimize yeterek ayakta kalmak, sonrasında komşularımız ile sosyal ve ekonomik münasebetler kurarak eşitler arasında işbirliği sağlamak hepimizin faydasına olacaktır. Milliyetçilik ile büyüyüp zenginleşen batı dünyasının beslediği politik doğruculuk dini, inananlarına rüya satmakta ve milliyetçiliği ırkçılık sayarak lanetlemektedir. Sınırlar kalksın, silahlar ve ordular olmasın, tüm insanlık bir olsun tarzında ütopyalar ile bir milletin moral ve disiplinin alt üst etmekle ve parçalamak ile görevli olduklarının farkında bile değildirler. Sınırlar kalksın, tüm dünya bir olsun, herkes istediği yere girip çıkabilsin vaadi, politik doğruculuk dininin cennet vaadidir. Evrimsel arka planımız gereğince türümüzün en önemli becerisi sosyalleşme ve organize olabilmektir. Bu sayede pençemiz, kürkümüz, parçalayıcı dişlerimiz olmadığı halde canlılar arasında en zirvedeyiz. Güçlü ve diri kalabilmek için ortak değerler ve sınırlar içerisinde organize olarak ve önce kendimize, yakınımıza ve milletimize faydalı olarak hayatta kalabiliriz. Daha fazlasını yapabildiğimiz zaman coğrafyamızı aşarak daha fazla insana değer ve fayda taşıyabiliriz. Milliyetçilik ırkçılıktır diyen politik doğrucular, en büyük ırkçılığı kendileri yapmaktadırlar. İnsanları ırklara ve mezheplere en fazla bölenler onlardır. En ufak bir azınlığı bile kışkırtan, çatışmaları çözmek yerine ateşe benzin döken onlardır. Birlikte daha güçlü olabilecek, farklı etnik veya dini kökene sahip oldukları halde millet olabilmiş, bunun için bedel ödemiş toplulukları ırklara ayıran, parçalayanlar onlardır. Milliyetçilik, ırkçılığın çözümü ve ilacıdır. Dua ile … *** Okuyucuya mesajdır; Hayvanseverlik adı altında yapılan duygu sömürüsü ve köpek türcülüğü, politik doğruculuğun en önemli ilkelerinden birisidir. Hayvan refahı, bilimsel ve rasyonel yaklaşım, hayvan sağlığı ile toplum sağlığı arasındaki bağ ve sokak köpeği istismarı konuları ile ilgili müstakil bir yazı dizisi yazacağım için, “Politik Doğruculuk Dininin Hurafeleri” başlığı altında yazmıyorum.
Ekleme Tarihi: 08 Haziran 2023 - Perşembe

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -4-

Önceki yazılarımda politik doğruculuk dininin hurafelerinden bahsetmiştim. Üzerinde durdukça daha fazla madde ekleyebiliriz, eklenecek birçok kör inanç unsuru var elbette fakat ben önemli gördüklerimden bahsederek bu konuyu daha fazla uzatmak istemedim.

4- Milliyetçiliğin ırkçılık olduğunu iddia etmek;

Özellikle batı dünyasında yükselen sağ siyaset, ırkçılık ve şiddet dalgaları ile birlikte, yabancı düşmanlığına, ırkçılığa, hoşgörüsüzlüğe karşı yükseltilen haklı tepkilerin yanında politik doğrucular tarafından, bu kötücül unsurlar ile birlikte milliyetçilik de sık sık anılmaya ve eşdeğer tutulmaya başlandı. Topluma ve inananlarına sürekli milliyetçiliğin ırkçılık olduğu telkin ediliyor. Klasik bir karalama yöntemi olarak, faşizme, cinsiyetçiliğe, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşıyız sloganı atılmaktadır.

Oysa milliyetçilik, ırkçılığın tam tersidir. Irk, din, mezhep farklılıkları güdülmeksizin, bir ülkede yaşayan tüm insanlar ve halklar o ülkenin milletidir. Yaşadığımız çağda ve coğrafyada bölgecilik ve milliyetçilik bir tercih değil bir mecburiyettir. Öncelikle ailemiz, akrabalarımız, sokağımız, şehrimiz, bölgemiz için pozitif değerler üretip, iyi olmalarını sağlamaktır. Elde edilen birikim ile ayakta durarak bu sınırları genişletip tüm insanlığa katkı sağlayabiliriz. Anayasal güvence ve hukukun üstünlüğünü temin ederek ve eşit yurttaşlar olarak bir ülkede yaşamak, öncelikle kendi kendimize yeterek ayakta kalmak, sonrasında komşularımız ile sosyal ve ekonomik münasebetler kurarak eşitler arasında işbirliği sağlamak hepimizin faydasına olacaktır.

Milliyetçilik ile büyüyüp zenginleşen batı dünyasının beslediği politik doğruculuk dini, inananlarına rüya satmakta ve milliyetçiliği ırkçılık sayarak lanetlemektedir. Sınırlar kalksın, silahlar ve ordular olmasın, tüm insanlık bir olsun tarzında ütopyalar ile bir milletin moral ve disiplinin alt üst etmekle ve parçalamak ile görevli olduklarının farkında bile değildirler. Sınırlar kalksın, tüm dünya bir olsun, herkes istediği yere girip çıkabilsin vaadi, politik doğruculuk dininin cennet vaadidir.

Evrimsel arka planımız gereğince türümüzün en önemli becerisi sosyalleşme ve organize olabilmektir. Bu sayede pençemiz, kürkümüz, parçalayıcı dişlerimiz olmadığı halde canlılar arasında en zirvedeyiz. Güçlü ve diri kalabilmek için ortak değerler ve sınırlar içerisinde organize olarak ve önce kendimize, yakınımıza ve milletimize faydalı olarak hayatta kalabiliriz. Daha fazlasını yapabildiğimiz zaman coğrafyamızı aşarak daha fazla insana değer ve fayda taşıyabiliriz.

Milliyetçilik ırkçılıktır diyen politik doğrucular, en büyük ırkçılığı kendileri yapmaktadırlar. İnsanları ırklara ve mezheplere en fazla bölenler onlardır. En ufak bir azınlığı bile kışkırtan, çatışmaları çözmek yerine ateşe benzin döken onlardır. Birlikte daha güçlü olabilecek, farklı etnik veya dini kökene sahip oldukları halde millet olabilmiş, bunun için bedel ödemiş toplulukları ırklara ayıran, parçalayanlar onlardır.

Milliyetçilik, ırkçılığın çözümü ve ilacıdır.

Dua ile …

***

Okuyucuya mesajdır; Hayvanseverlik adı altında yapılan duygu sömürüsü ve köpek türcülüğü, politik doğruculuğun en önemli ilkelerinden birisidir. Hayvan refahı, bilimsel ve rasyonel yaklaşım, hayvan sağlığı ile toplum sağlığı arasındaki bağ ve sokak köpeği istismarı konuları ile ilgili müstakil bir yazı dizisi yazacağım için, “Politik Doğruculuk Dininin Hurafeleri” başlığı altında yazmıyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.