Gel beraber gidelim güzel sabahlarımıza,
Rüyalarımızdan nasıl uyandığımıza,
Gidelim seni dakikalarca izlediğim sabahlarımıza,
Zaman nasıl da hızlı geçermiş, bilmezsin...
Ölüm gibi bir şeydi sanki gidişin,
Sahi bu ilk değildi ya, bitirmek isteyişin,
"Bana karşı olan hislerin hiçbir zaman azalmasın." deyişin,
Senin cenazen benim evimden kalktı, bilmezsin...
Tan atarken ufkun derin hatlarından,
Boğazımda bir düğüm vardı, en ağırından,
Sağır kaldı kulaklarımdan lal oldu dillerimden,
Sensiz iki kelime edemedim, bilmezsin...
Gecenin yarısında kaldım bir tek başıma,
İki kadındı yaşama sebebim daha şu yaşımda,
Bu gece birisi yok oldu, birisi ağlıyor tek başına,
O gece çok çaresizdim, bilmezsin...
Bir çocuk gördüm, miskin bir sokakta,
Ne işi vardı kim bilir, tek başına oracıkta,
Yaklaştım sordum, "Evin yok mu?" dedim o soğukta,
Evim sendin, evsiz kaldım, bilmezsin...
Geç saatindeydim, karanlıktı etraf, karanlıktı gece,
Sözlerimden sana dökülen, atfedilen binbir hece,
Sıcakta üşümenin ne olduğunu öğrendim, gittiğin gece,
Sensiz çok üşüdüm, bilmezsin...
Koskoca şehrin hiç geçmediğin sokaklarında,
Olmayan senden sürekli kaçmıştım da,
Aşmıştım da sanki atlatmıştım da,
Kalabalıklar içinde tek başımaydım, bilmezsin...
Gençliğin en hoyrat olduğu yaştayım,
Çığlıklarımın bir hayli sessiz bir hayli fazla olduğu araftayım,
Azınlıktayım belki, tükenen bir kalemin sonundayım,
Yokluğun tam ortasında, ölümün kıyısındayım, bilmezsin...
Gidelim seni dakikalarca izlediğim sabahlarımıza,
Zaman nasıl da hızlı geçermiş, bilmezsin...
Ölüm gibi bir şeydi sanki gidişin,
Sahi bu ilk değildi ya, bitirmek isteyişin,
"Bana karşı olan hislerin hiçbir zaman azalmasın." deyişin,
Senin cenazen benim evimden kalktı, bilmezsin...
Tan atarken ufkun derin hatlarından,
Boğazımda bir düğüm vardı, en ağırından,
Sağır kaldı kulaklarımdan lal oldu dillerimden,
Sensiz iki kelime edemedim, bilmezsin...
Gecenin yarısında kaldım bir tek başıma,
İki kadındı yaşama sebebim daha şu yaşımda,
Bu gece birisi yok oldu, birisi ağlıyor tek başına,
O gece çok çaresizdim, bilmezsin...
Bir çocuk gördüm, miskin bir sokakta,
Ne işi vardı kim bilir, tek başına oracıkta,
Yaklaştım sordum, "Evin yok mu?" dedim o soğukta,
Evim sendin, evsiz kaldım, bilmezsin...
Geç saatindeydim, karanlıktı etraf, karanlıktı gece,
Sözlerimden sana dökülen, atfedilen binbir hece,
Sıcakta üşümenin ne olduğunu öğrendim, gittiğin gece,
Sensiz çok üşüdüm, bilmezsin...
Koskoca şehrin hiç geçmediğin sokaklarında,
Olmayan senden sürekli kaçmıştım da,
Aşmıştım da sanki atlatmıştım da,
Kalabalıklar içinde tek başımaydım, bilmezsin...
Gençliğin en hoyrat olduğu yaştayım,
Çığlıklarımın bir hayli sessiz bir hayli fazla olduğu araftayım,
Azınlıktayım belki, tükenen bir kalemin sonundayım,
Yokluğun tam ortasında, ölümün kıyısındayım, bilmezsin...