İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

TÜRCÜLÜK, İNSAN DÜŞMANLIĞI VE HAYVANSEVERLİK

Sorunlarımıza işlevsel ve gerçekçi çözümler üretebilmek için rasyonel düşünce ve bilimsel yöntem kullanmak zorundayız. İnsan olarak kişisel tecrübelerimiz, duygusal durumumuz ve hayata bakış açımızdan yola çıkarak özellikle toplumsal sorunlara çözüm üretmek, sorunların daha fazla büyümesine veya gerçekçi bir çözüm üretilememesine sebep olmaktadır. Birkaç haftadır dile getirmiş olduğum başıboş köpek sorunu ve bu sorunun çözümü ile akalı temel seviyede bir tartışma yürütmek bile mümkün olamamaktadır. Bilgi eksikliği ve samimi duygular ile konuya yaklaşan, kara propaganda mağduru insanlar müstesna olmak üzere, radikal hayvanseverlik ve itperestlik yapan onlarca farklı insan ile karşı karşıya gelmek kaçınılmaz oluyor. Ellerindeki propaganda imkânları ve oluşturdukları sanal kültürel üstünlük sayesinde, en radikal fikirlerini bile normalleştirerek topluma benimsetmeyi başarabilmişlerdir. Normal kabul edilmeye başlayan bu radikal fikirler, özünde türcülük ve insan düşmanlığı temelli oldukları halde sinsice işlenerek kabul görmeleri sağlanmıştır. Önümüzde toplum sağlığını, yaban hayatını ve hayvan refahını etkileyen büyük bir sorun olduğu halde, duygu sömürüsü ve irrasyonel yaklaşımlar ile medyanın, siyasi ve akademik çevrelerin bile sesini çıkaramadığı bir baskı iklimi yaratılmıştır. Sokaklarda başıboş köpek varlığından nemalanan, cepleri doldurup güç elde eden guruplar ve onların propagandasına aldanan insanlar, ilk önce köpekler olmak üzere evcil, besi ve yaban hayvanların refahını görmezden gelmektedirler. Köpeklerin çeteleşerek birbirlerini parçaladıkları, istismara uğradıkları, hastalık ve sakatlık ile acı içerisindeki yaşadıkları bu durumun sürdürülmesi merhametsizliktir. Başıboş köpek sürüleri, başıboş kedileri parçalayarak öldürmekte, yaralamakta veya sakat bırakmaktadır. Neredeyse her gün haberlerde, başıboş köpekler tarafından saldırıya uğramış besi hayvanlarını, telef edilmiş tavukları görebiliyoruz. Hem ekonomik açıdan büyük bir yıkım, hem de besi hayvanlarının refahını doğrudan etkileyen bir unsurdur. İşin en kötü yanı başıboş köpeklerin yaban hayatına verdiği zarardır. Çeşitli üniversite araştırmacılarının, yaban hayatı gönüllülerinin ve gazetecilerin bildirdiği ve tespit edebildiği kadarı ile başıboş köpekler yaban hayatına büyük zarar vermektedir. Merhamet bahanesi ile insan tarafından beslenerek büyütülen köpek popülasyonu, kendi imkânları ve içgüdüleri ile hayata tutunmaya çalışan, sayıları iyice azalmış yaban hayvanlarına karşı büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Doğada beslenme alışkanlığı olmayan köpekler, öldürebilecek veya yiyebilecek olmasa bile, her tür yaban hayvanına saldırmaktadırlar. Haftada bir köpeklerin saldırısına uğramış karaca haberi görüyoruz. Dağ keçileri, tavşan, sincap ve benzeri yaban hayvanları, doğal düşmanlarının yanında artık köpekler tarafından orantısız bir saldırı altında kalmaktalar. Öldürüp yiyemeyecekleri halde boz ayılara bile saldırdıkları, özellikle gebe hayvanların düşük yapmasına sebep olarak, nesillerini sürdürmelerini engelledikleri üzerine çalışmalar da yapılmıştır. Bu hafta haberlere düşen görüntülerde, koruma altına alınan deniz kaplumbağasının(caretta caretta)sahildeki yumurtalarının başıboş köpekler tarafından parçalandığı görüldü. Bu hayvanlar neslini devam ettirebilsin diye, yumurta bıraktıkları sahiller korumaya alınarak, belli zamanlarda insan girişine bile izin verilmemektedir. Fakat birilerine göre insandan bile üstün olan köpek tanrılarına her şey serbest. Aslan ile ceylanın mücadelesinde tarafsız kalmak demek, aslında aslanın tarafını tutmak demektir. Hayvan refahı ve yaban hayatının korunmasında akılcı ve bilimsel olan hatta en merhametli olan eylem, bu başıboşluğa son vermek olacaktır. Başıboş köpek sorununda vicdan ve merhametten dem vurarak itperestlik yapmak, diğer hayvanlara düşmanlık yapmaktır. En basit tabiri ile türcülüktür. İnsanlar mağdur, halk sağlığı tehlikede, hayvan refahı ve yaban hayatı kötü etkileniyor ama köpeklere merhamet dileniyor. İnsan düşmanlığı(mizantropi) ve hayvan türcülüğü yaparak köpeklerin kutsallaştırılması; kabul edilemez, radikal ve akıl sağlığı sorununa işaret eden bir durumdur. İnsanlara nefret kusan, antisosyal bozukluk ve mizantropi eşliğinde büyük bir çılgınlığın kurbanları durumundayız. Vicdan istismarı ile dolandırıcılık yaparak ceplerini dolduran irili ufaklı onlarca dolandırıcı da cabası. İstisnaları olmakla birlikte, bu işin ne kadar büyük bir sektör olduğu, çok büyük paraların döndüğü ortadadır. Milyonlarca lirayı toplayarak, yem, tedavi, bakım ve kulübe masrafı gösterip, lüks arabalar ve kaz tüyü montlar ile pozlar veren fedakârlık abideleri güzel yere tezgâh açmışlar. Mama nerede? Köpekler yedi. Kulübeler nerede? Sokakta, Paralar nerede?  Tedavi için veteriner kliniğine verdik! Kayıt yok, denetleme yok. Her sosyal medya hesabının altında paticanlar için IBAN hesabı var. Ellerindeki bu sömürü imkânını kaybetmemek için, yalanlarına inandırdıkları birkaç yüz fedai ile birlikte bir kaşık suda fırtına kopararak, bu sorunun akılcı ve bilimsel bir yöntem ile çözülmesine engel olmaktalar. Ana akım medya ve sosyal medyada gündeme dahi getirilemeyen, baskı ve linç ile hemen bastırılan mağduriyetler, halkın sesini yükseltmesi ile birlikte, toplum sağlığı, hayvan sağlığı ve yaban hayatı uzmanlarınca dile getirilmeye başlandı. Siyasilerin gündemine girmeye başladı. Esasında ne kadar radikal ve akıl dışı bir söylem olduğu ortaya çıkmaya başladı. Önümüzdeki süreçte hakikat iyice su yüzüne çıkacak, insanların nasıl aldatıldığı görülecektir. Sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2023 - Cumartesi

TÜRCÜLÜK, İNSAN DÜŞMANLIĞI VE HAYVANSEVERLİK

Sorunlarımıza işlevsel ve gerçekçi çözümler üretebilmek için rasyonel düşünce ve bilimsel yöntem kullanmak zorundayız. İnsan olarak kişisel tecrübelerimiz, duygusal durumumuz ve hayata bakış açımızdan yola çıkarak özellikle toplumsal sorunlara çözüm üretmek, sorunların daha fazla büyümesine veya gerçekçi bir çözüm üretilememesine sebep olmaktadır.

Birkaç haftadır dile getirmiş olduğum başıboş köpek sorunu ve bu sorunun çözümü ile akalı temel seviyede bir tartışma yürütmek bile mümkün olamamaktadır. Bilgi eksikliği ve samimi duygular ile konuya yaklaşan, kara propaganda mağduru insanlar müstesna olmak üzere, radikal hayvanseverlik ve itperestlik yapan onlarca farklı insan ile karşı karşıya gelmek kaçınılmaz oluyor. Ellerindeki propaganda imkânları ve oluşturdukları sanal kültürel üstünlük sayesinde, en radikal fikirlerini bile normalleştirerek topluma benimsetmeyi başarabilmişlerdir.

Normal kabul edilmeye başlayan bu radikal fikirler, özünde türcülük ve insan düşmanlığı temelli oldukları halde sinsice işlenerek kabul görmeleri sağlanmıştır. Önümüzde toplum sağlığını, yaban hayatını ve hayvan refahını etkileyen büyük bir sorun olduğu halde, duygu sömürüsü ve irrasyonel yaklaşımlar ile medyanın, siyasi ve akademik çevrelerin bile sesini çıkaramadığı bir baskı iklimi yaratılmıştır.

Sokaklarda başıboş köpek varlığından nemalanan, cepleri doldurup güç elde eden guruplar ve onların propagandasına aldanan insanlar, ilk önce köpekler olmak üzere evcil, besi ve yaban hayvanların refahını görmezden gelmektedirler. Köpeklerin çeteleşerek birbirlerini parçaladıkları, istismara uğradıkları, hastalık ve sakatlık ile acı içerisindeki yaşadıkları bu durumun sürdürülmesi merhametsizliktir. Başıboş köpek sürüleri, başıboş kedileri parçalayarak öldürmekte, yaralamakta veya sakat bırakmaktadır.

Neredeyse her gün haberlerde, başıboş köpekler tarafından saldırıya uğramış besi hayvanlarını, telef edilmiş tavukları görebiliyoruz. Hem ekonomik açıdan büyük bir yıkım, hem de besi hayvanlarının refahını doğrudan etkileyen bir unsurdur. İşin en kötü yanı başıboş köpeklerin yaban hayatına verdiği zarardır. Çeşitli üniversite araştırmacılarının, yaban hayatı gönüllülerinin ve gazetecilerin bildirdiği ve tespit edebildiği kadarı ile başıboş köpekler yaban hayatına büyük zarar vermektedir. Merhamet bahanesi ile insan tarafından beslenerek büyütülen köpek popülasyonu, kendi imkânları ve içgüdüleri ile hayata tutunmaya çalışan, sayıları iyice azalmış yaban hayvanlarına karşı büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Doğada beslenme alışkanlığı olmayan köpekler, öldürebilecek veya yiyebilecek olmasa bile, her tür yaban hayvanına saldırmaktadırlar. Haftada bir köpeklerin saldırısına uğramış karaca haberi görüyoruz. Dağ keçileri, tavşan, sincap ve benzeri yaban hayvanları, doğal düşmanlarının yanında artık köpekler tarafından orantısız bir saldırı altında kalmaktalar. Öldürüp yiyemeyecekleri halde boz ayılara bile saldırdıkları, özellikle gebe hayvanların düşük yapmasına sebep olarak, nesillerini sürdürmelerini engelledikleri üzerine çalışmalar da yapılmıştır. Bu hafta haberlere düşen görüntülerde, koruma altına alınan deniz kaplumbağasının(caretta caretta)sahildeki yumurtalarının başıboş köpekler tarafından parçalandığı görüldü. Bu hayvanlar neslini devam ettirebilsin diye, yumurta bıraktıkları sahiller korumaya alınarak, belli zamanlarda insan girişine bile izin verilmemektedir. Fakat birilerine göre insandan bile üstün olan köpek tanrılarına her şey serbest.

Aslan ile ceylanın mücadelesinde tarafsız kalmak demek, aslında aslanın tarafını tutmak demektir. Hayvan refahı ve yaban hayatının korunmasında akılcı ve bilimsel olan hatta en merhametli olan eylem, bu başıboşluğa son vermek olacaktır.

Başıboş köpek sorununda vicdan ve merhametten dem vurarak itperestlik yapmak, diğer hayvanlara düşmanlık yapmaktır. En basit tabiri ile türcülüktür. İnsanlar mağdur, halk sağlığı tehlikede, hayvan refahı ve yaban hayatı kötü etkileniyor ama köpeklere merhamet dileniyor. İnsan düşmanlığı(mizantropi) ve hayvan türcülüğü yaparak köpeklerin kutsallaştırılması; kabul edilemez, radikal ve akıl sağlığı sorununa işaret eden bir durumdur.

İnsanlara nefret kusan, antisosyal bozukluk ve mizantropi eşliğinde büyük bir çılgınlığın kurbanları durumundayız. Vicdan istismarı ile dolandırıcılık yaparak ceplerini dolduran irili ufaklı onlarca dolandırıcı da cabası. İstisnaları olmakla birlikte, bu işin ne kadar büyük bir sektör olduğu, çok büyük paraların döndüğü ortadadır. Milyonlarca lirayı toplayarak, yem, tedavi, bakım ve kulübe masrafı gösterip, lüks arabalar ve kaz tüyü montlar ile pozlar veren fedakârlık abideleri güzel yere tezgâh açmışlar. Mama nerede? Köpekler yedi. Kulübeler nerede? Sokakta, Paralar nerede?  Tedavi için veteriner kliniğine verdik! Kayıt yok, denetleme yok. Her sosyal medya hesabının altında paticanlar için IBAN hesabı var. Ellerindeki bu sömürü imkânını kaybetmemek için, yalanlarına inandırdıkları birkaç yüz fedai ile birlikte bir kaşık suda fırtına kopararak, bu sorunun akılcı ve bilimsel bir yöntem ile çözülmesine engel olmaktalar.

Ana akım medya ve sosyal medyada gündeme dahi getirilemeyen, baskı ve linç ile hemen bastırılan mağduriyetler, halkın sesini yükseltmesi ile birlikte, toplum sağlığı, hayvan sağlığı ve yaban hayatı uzmanlarınca dile getirilmeye başlandı. Siyasilerin gündemine girmeye başladı. Esasında ne kadar radikal ve akıl dışı bir söylem olduğu ortaya çıkmaya başladı. Önümüzdeki süreçte hakikat iyice su yüzüne çıkacak, insanların nasıl aldatıldığı görülecektir.

Sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bekir Şahbaz
(08.09.2023 08:42 - #223)
Maşallah kardeşim kalemine yüreğine sağlık duygularımıza tercüman olmuşsun. Dediğin gibi bu köpek sevicilik itperestliğe ulaştı. Bu iş maksadını çok aştı, insanların merhamet duyguları istismar edilerek birilerinin cepleri dolduruluyor.
ibrahim sert teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.