Bektaş: Konya Ovası’nı kurtaracak proje maliyete kurban ediliyor

GÜNDEM 16.11.2023 - 14:02, Güncelleme: 16.11.2023 - 14:02
 

Bektaş: Konya Ovası’nı kurtaracak proje maliyete kurban ediliyor

CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, Tarım Bakanlığı’nın bütçesinin masaya yatırıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Konya’nın çölleşmesine dikkat çekerek, Kanal İstanbul için maliyet hesabı yapılmazken, Fırat Nehri’nden 15 milyar metreküp su getirecek projenin maliyet nedeniyle ötelendiğini kaydetti.
CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Barış Bektaş, Konya Ovası’ndaki çölleşme ve su sorununu Tarım Bakanlığı Bütçe toplantısında gündeme getirdi. Bektaş, ovadaki çölleşmenin önüne geçmek için Konya’ya başka havzalardan su getirilmesinin zaruri olduğunu söyledi. Tarım Bakanlığı Bütçe toplantısı, Tarım Bakanı'nın da katılımıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirildi. Konya havzasındaki su soruna dair çözümlerin ele alındığı toplantıda konuşan CHP Konya Milletvekili Bektaş, Konya Ovası’nın hızla çölleştiğini ve bu çölleşmenin bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, çözüm önerilerini anlattı. Bektaş, Konya’nın çölleşmesinin dünyayı etkileyen iklim krizinin ötesinde, su kullanımıyla ilgili ciddi bir problem olduğunu ifade ederek, “Konya Ovası hızla çölleşiyor. Sayın Bakanım, bu çölleşme konjonktürel, bütün dünyayı etkileyen bir iklim krizinden çok öte Konya kapalı havzasının özelinde su kullanımıyla ilgili ciddi bir problem. Bu noktada 15 milyar metreküp suya ihtiyacı olan bereketli topraklardır. Konya Ovası 15 milyar metreküp suya ihtiyaç duyuyor ama hâlihazırda tarım alanlarının büyük bir kısmı kullanılamaz hâle geldiği için 6,5 milyar metreküp su kullanılıyor. Ancak yüzey suları ve yer altı sularının 4,3 milyar metreküpünü karşıladığı bir vaka. Bu noktada, 2 milyar metreküpünden fazlasını kuyulardan kullanıyoruz. 2.500'ün üzerinde obruktan bahsediliyor. Bu, işin biraz magazin ve popüler kısmı. Obruklar elbette belirli lokasyonlar için güvenlik problemi yaratıyor ama esas mesele çölleşmedir. Bu noktada, yüzey sularının ve yer altı sularının yıllık birikenlerinin farkı neredeyse yüzde 50 olduğu için taban suyu hızla çekilmekte. Bu noktada, 27 metrenin üzerinde bir kayıp var 1980'den bu yana. Bu nedenle hâlihazırda Ereğli Akgöl Sazlıkları, Karapınar, Hotamış ve Meke Gölleri, Seydişehir Suğla, Bolluk, Eşmekaya Sazlıkları, Süleymanhacı Gölü, Güvenç Gölü gibi göllerimiz kurumuş durumda. Yine, Beyşehir Gölü yüzde 50 küçüldüğü hâlde sulama yapılmaya devam edilmekte, Tuz Gölü de olumsuz bir şekilde bu kuraklıktan etkilenmiş durumda” dedi. “FIRAT NEHRİ'NDEN SUYUN GETİRİLMESİ MALİYET NEDENİYLE ÖTELENİYOR” Milletvekili Bektaş, Fırat Nehri’nden Konya’ya su getirilmesinin maliyet nedeniyle ötelendiğine dikkat çekerek, Konya’nın kaderine terk edildiğini vurguladı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile tarıma yatırım yapılırken, Konya kapalı havzasının iktidar tarafından kaderine terk edildiğini dile getiren Bektaş, şöyle devam etti: “Mavi Tünel gerçeği yansıtan bir durumda değil, tamamlansa bile 414 milyon metreküp suyu karşılıyor, bu da Konya'nın içme suyunu ancak karşılıyor, yine tarıma yönelik bir projeksiyon sunmuyor bize. Bu nedenle çevreci yaklaşımlar diyor ki: ‘Buğday, arpa, kimyon eksin çiftçiler’ İktidarımız bunları destekleyip bunlara bir teşvik yapmadığı durumda bunların ekilebilir olması söz konusu değil. Bu noktada, zaten ekilebilir alanlardan uzaklaşmamızın sebebi geleneksel pancar ve ona eklenen mısır dışındaki bitkilerde bir kârlılık ve sürdürülebilirliğin kalmamış olması. Bu nedenle her ne kadar çevreciler tarafından bir iklim değişikliği ve kapalı havzalarda önerilmemesi iddia edilse de Konya'nın başka havzalardan su getirilmesi dışında bir seçeneği kalmamış durumda. Bunu dikkatinize sunuyoruz. Çünkü artık enerji maliyetlerini artırmak dışında suyun her sene daha derinlere gitmesi bitki örtüsünün hızla azalmasını, birçok türün yok olmasını ve bitki örtüsünün zayıflamasını, suyun azlığı da kuraklığı ve çölleşmeyi hızla tetikliyor ve hâlen şu mevsimde yağış alamayan bir Konya söz konusu. Bu, iklimin tamamen dengesini bozmuş durumda. Bu noktada, çeşitli varyasyonlar var kurumlar tarafından. Ermenek Çayı, Kızılırmak Nehri gibi tarım il müdürlüklerinin projeleri var; Manavgat Çayı, Karasu Nehri, Aksu Nehri, Ecemiş Çayı, Seyhan Nehri gibi odaların projeleri var ama en kuvvetli öneri Fırat Nehri'nden 15 milyar metreküp suyun getirilmesi. Bunun maliyet nedeniyle ötelendiğini görüyoruz. Ama aynı maliyet kaygılarının Kanal İstanbul söz konusu olunca göz ardı edildiğini ve projelerin gerçekleştirilebildiğini görüyoruz. Bu noktada, biz Konya'ya dış havzalardan suyun getirilmesinin zaruri olduğunu söylüyoruz."
CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, Tarım Bakanlığı’nın bütçesinin masaya yatırıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Konya’nın çölleşmesine dikkat çekerek, Kanal İstanbul için maliyet hesabı yapılmazken, Fırat Nehri’nden 15 milyar metreküp su getirecek projenin maliyet nedeniyle ötelendiğini kaydetti.

CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Barış Bektaş, Konya Ovası’ndaki çölleşme ve su sorununu Tarım Bakanlığı Bütçe toplantısında gündeme getirdi. Bektaş, ovadaki çölleşmenin önüne geçmek için Konya’ya başka havzalardan su getirilmesinin zaruri olduğunu söyledi.

Tarım Bakanlığı Bütçe toplantısı, Tarım Bakanı'nın da katılımıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirildi. Konya havzasındaki su soruna dair çözümlerin ele alındığı toplantıda konuşan CHP Konya Milletvekili Bektaş, Konya Ovası’nın hızla çölleştiğini ve bu çölleşmenin bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, çözüm önerilerini anlattı.

Bektaş, Konya’nın çölleşmesinin dünyayı etkileyen iklim krizinin ötesinde, su kullanımıyla ilgili ciddi bir problem olduğunu ifade ederek, “ Konya Ovası hızla çölleşiyor.

Sayın Bakanım, bu çölleşme konjonktürel, bütün dünyayı etkileyen bir iklim krizinden çok öte Konya kapalı havzasının özelinde su kullanımıyla ilgili ciddi bir problem. Bu noktada 15 milyar metreküp suya ihtiyacı olan bereketli topraklardır. Konya Ovası 15 milyar metreküp suya ihtiyaç duyuyor ama hâlihazırda tarım alanlarının büyük bir kısmı kullanılamaz hâle geldiği için 6,5 milyar metreküp su kullanılıyor. Ancak yüzey suları ve yer altı sularının 4,3 milyar metreküpünü karşıladığı bir vaka. Bu noktada, 2 milyar metreküpünden fazlasını kuyulardan kullanıyoruz.

2.500'ün üzerinde obruktan bahsediliyor. Bu, işin biraz magazin ve popüler kısmı. Obruklar elbette belirli lokasyonlar için güvenlik problemi yaratıyor ama esas mesele çölleşmedir. Bu noktada, yüzey sularının ve yer altı sularının yıllık birikenlerinin farkı neredeyse yüzde 50 olduğu için taban suyu hızla çekilmekte. Bu noktada, 27 metrenin üzerinde bir kayıp var 1980'den bu yana. Bu nedenle hâlihazırda Ereğli Akgöl Sazlıkları, Karapınar, Hotamış ve Meke Gölleri, Seydişehir Suğla, Bolluk, Eşmekaya Sazlıkları, Süleymanhacı Gölü, Güvenç Gölü gibi göllerimiz kurumuş durumda. Yine, Beyşehir Gölü yüzde 50 küçüldüğü hâlde sulama yapılmaya devam edilmekte, Tuz Gölü de olumsuz bir şekilde bu kuraklıktan etkilenmiş durumda” dedi.

“FIRAT NEHRİ'NDEN SUYUN GETİRİLMESİ MALİYET NEDENİYLE ÖTELENİYOR”
Milletvekili Bektaş, Fırat Nehri’nden Konya’ya su getirilmesinin maliyet nedeniyle ötelendiğine dikkat çekerek, Konya’nın kaderine terk edildiğini vurguladı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile tarıma yatırım yapılırken, Konya kapalı havzasının iktidar tarafından kaderine terk edildiğini dile getiren Bektaş, şöyle devam etti:

“Mavi Tünel gerçeği yansıtan bir durumda değil, tamamlansa bile 414 milyon metreküp suyu karşılıyor, bu da Konya'nın içme suyunu ancak karşılıyor, yine tarıma yönelik bir projeksiyon sunmuyor bize. Bu nedenle çevreci yaklaşımlar diyor ki: ‘Buğday, arpa, kimyon eksin çiftçiler’ İktidarımız bunları destekleyip bunlara bir teşvik yapmadığı durumda bunların ekilebilir olması söz konusu değil. Bu noktada, zaten ekilebilir alanlardan uzaklaşmamızın sebebi geleneksel pancar ve ona eklenen mısır dışındaki bitkilerde bir kârlılık ve sürdürülebilirliğin kalmamış olması.

Bu nedenle her ne kadar çevreciler tarafından bir iklim değişikliği ve kapalı havzalarda önerilmemesi iddia edilse de Konya'nın başka havzalardan su getirilmesi dışında bir seçeneği kalmamış durumda. Bunu dikkatinize sunuyoruz. Çünkü artık enerji maliyetlerini artırmak dışında suyun her sene daha derinlere gitmesi bitki örtüsünün hızla azalmasını, birçok türün yok olmasını ve bitki örtüsünün zayıflamasını, suyun azlığı da kuraklığı ve çölleşmeyi hızla tetikliyor ve hâlen şu mevsimde yağış alamayan bir Konya söz konusu. Bu, iklimin tamamen dengesini bozmuş durumda.

Bu noktada, çeşitli varyasyonlar var kurumlar tarafından. Ermenek Çayı, Kızılırmak Nehri gibi tarım il müdürlüklerinin projeleri var; Manavgat Çayı, Karasu Nehri, Aksu Nehri, Ecemiş Çayı, Seyhan Nehri gibi odaların projeleri var ama en kuvvetli öneri Fırat Nehri'nden 15 milyar metreküp suyun getirilmesi. Bunun maliyet nedeniyle ötelendiğini görüyoruz. Ama aynı maliyet kaygılarının Kanal İstanbul söz konusu olunca göz ardı edildiğini ve projelerin gerçekleştirilebildiğini görüyoruz. Bu noktada, biz Konya'ya dış havzalardan suyun getirilmesinin zaruri olduğunu söylüyoruz."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.