Bektaş: Konya’daki altın madeninde de risk var

GÜNDEM 19.02.2024 - 00:52, Güncelleme: 19.02.2024 - 01:18
 

Bektaş: Konya’daki altın madeninde de risk var

CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Barış Bektaş, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden kazasında ihmaller olduğunu öne sürdü. Bektaş, "2017'de Konya Meram’a bağlı İnlice'de bir maden açıldı, aynı risk orada da var." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İliç’teki maden ocağındaki faciayla ilgili konuşan Bektaş, “İliç'te Binali Bey tabii, ocağın tehlikeli olduğunu söyleyenlere kara propaganda demişti. Israrla yürütme ve türevi olan idare dışında bütün kurumları bu sömürü sisteminin bir parçası hâline getirdiniz. Maalesef artık Yargıtay, Danıştay, yüksek mahkemeler bütün içtihatlarını sömürü düzenine ayak uydurur bir şekilde revize etmiş durumda. Siyanürle altın aramada bunun bir parçası. Geldiğimiz noktada, Gençliğe Hitabe’deki konuma getirdiniz ülkeyi Osmanlının son dönemindeki konumuna. Sadece madenlerin sömürüsünü değil, bir emek sömürüsünü de eklediniz. Siyanürlü altın araması Konya'da da başladı. 2017'de Meram’a bağlı İnlice'de bir maden açıldı, aynı risk orada da var. Doğayı, insan sağlığını, toplum sağlığını yok sayan bir görüşle, bir anlayışla mücadele etmek durumunda Türkiye'deki başta Gazi Meclis” görüşünü savundu.   HUKUKİ KAVRAMLAR SÖMÜRÜYE ALET EDİLİYOR Barış Bektaş, ısrarla sömürüye hukuki kavramlarına alet edildiğini iddia ederek, “Ermenek maden faciasında ben madenci ailesinin avukatlığını yapıyordum. Orada bu haklı mücadeleye ortaklık eden Can Atalay şu an cezaevinde, ancak naaşlar kırk dört günde çıktı. Bir sistem tamamen sömürüye angaje olur mu yargısıyla, yürütmesiyle, idaresiyle? Bakın, Soma'da da aynı olaylar oldu. Orada da vatandaşı tekmeleyen AKP'li bürokrat, yükselerek Almanya'da ticari ateşe oldu. Emek mücadelesini veren Selçuk Kozağaçlı şu an cezaevinde çürümeye terk edildi” diye konuştu. ALÜMİNYUM FABRESASINDA İŞÇİLER SÖMÜRÜLÜYOR Seydişehir’deki Alüminyum fabrikasında çalışanların emeklerinin sömürüldüğünü öne süren Bektaş, “Seydişehirliyim; orada da bir emek mücadelesi verildi bir hafta boyunca. Gayri resmî, resmî olmayan bir grev yapıldı sonuçlandı ve cüzi bir iyileşmeyle, muhtaç aileler ikna edildi. Ekonomik darboğazdaki işçiler ikna edildi. Ama elektroliz bölümünde çalışanların ömrü kısalıyor, sağlığından gidiyor. Bu fabrika, 1969 yılında hububat ve narenciye karşılığı kuruldu sizin yaptığınız otoyollar gibi, sizin yaptığınız havalimanları gibi, köprüler gibi, geleceği, gelecek nesilleri ipotek eden bir anlayışla kurulmadı. Ama beşte 1 fiyatına yandaşlarınıza peşkeş çektiniz bu fabrikayı. Hâlen işçiyi sömürmeye ve ağır iş, ağır sanayi kolundaki işçilerin emeğinden yararlanmaya devam eden bir anlayış söz konusu” diye konuştu.
CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Barış Bektaş, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden kazasında ihmaller olduğunu öne sürdü. Bektaş, "2017'de Konya Meram’a bağlı İnlice'de bir maden açıldı, aynı risk orada da var." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İliç’teki maden ocağındaki faciayla ilgili konuşan Bektaş, “İliç'te Binali Bey tabii, ocağın tehlikeli olduğunu söyleyenlere kara propaganda demişti. Israrla yürütme ve türevi olan idare dışında bütün kurumları bu sömürü sisteminin bir parçası hâline getirdiniz. Maalesef artık Yargıtay, Danıştay, yüksek mahkemeler bütün içtihatlarını sömürü düzenine ayak uydurur bir şekilde revize etmiş durumda. Siyanürle altın aramada bunun bir parçası. Geldiğimiz noktada, Gençliğe Hitabe’deki konuma getirdiniz ülkeyi Osmanlının son dönemindeki konumuna. Sadece madenlerin sömürüsünü değil, bir emek sömürüsünü de eklediniz. Siyanürlü altın araması Konya'da da başladı. 2017'de Meram’a bağlı İnlice'de bir maden açıldı, aynı risk orada da var. Doğayı, insan sağlığını, toplum sağlığını yok sayan bir görüşle, bir anlayışla mücadele etmek durumunda Türkiye'deki başta Gazi Meclis” görüşünü savundu.

 

HUKUKİ KAVRAMLAR SÖMÜRÜYE ALET EDİLİYOR

Barış Bektaş, ısrarla sömürüye hukuki kavramlarına alet edildiğini iddia ederek, “Ermenek maden faciasında ben madenci ailesinin avukatlığını yapıyordum. Orada bu haklı mücadeleye ortaklık eden Can Atalay şu an cezaevinde, ancak naaşlar kırk dört günde çıktı. Bir sistem tamamen sömürüye angaje olur mu yargısıyla, yürütmesiyle, idaresiyle? Bakın, Soma'da da aynı olaylar oldu. Orada da vatandaşı tekmeleyen AKP'li bürokrat, yükselerek Almanya'da ticari ateşe oldu. Emek mücadelesini veren Selçuk Kozağaçlı şu an cezaevinde çürümeye terk edildi” diye konuştu.


ALÜMİNYUM FABRESASINDA İŞÇİLER SÖMÜRÜLÜYOR
Seydişehir’deki Alüminyum fabrikasında çalışanların emeklerinin sömürüldüğünü öne süren Bektaş, “Seydişehirliyim; orada da bir emek mücadelesi verildi bir hafta boyunca. Gayri resmî, resmî olmayan bir grev yapıldı sonuçlandı ve cüzi bir iyileşmeyle, muhtaç aileler ikna edildi. Ekonomik darboğazdaki işçiler ikna edildi. Ama elektroliz bölümünde çalışanların ömrü kısalıyor, sağlığından gidiyor. Bu fabrika, 1969 yılında hububat ve narenciye karşılığı kuruldu sizin yaptığınız otoyollar gibi, sizin yaptığınız havalimanları gibi, köprüler gibi, geleceği, gelecek nesilleri ipotek eden bir anlayışla kurulmadı. Ama beşte 1 fiyatına yandaşlarınıza peşkeş çektiniz bu fabrikayı. Hâlen işçiyi sömürmeye ve ağır iş, ağır sanayi kolundaki işçilerin emeğinden yararlanmaya devam eden bir anlayış söz konusu” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.